A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

yerlestirme

Önce Zero vardı, Sıfır Yani

Zero sergisi birbirinden avangard sanatçılarıyla İstanbul’da. Sergi pek çok ayağıyla büyük ilgiye değer. En başta pazar diye derdi olmayan sanatçının ne kadar özgür olabileceğini görmek adına… Sonra yakın sanat tarihi yazımlarının ne kadar hala yazılmamış olduğunu göstermek adına... Ve elbette savaş sonrası ruhların ne kadar yaralı ve yaşadıkları şimdiye tutunma hatta sarılma ihtiyacını ifşa etmek adına...

Zero Sanatçılarını Yakından Tanıyalım: YVES KLEIN

1958’de boş bir galeri sergiledi. 1960’ta sahte bir gazete yayınladı. 1962’de varolmayan sanat eserlerinin sertifikalarını sattı. Bir yatırımcı değildi ama yerleştirme sanatının, kavramsal sanatın ve kurumsal eleştirinin bir habercisiydi. O mavinin yaratıcısı Yves Klein'ı Pepe Karmel'in Sanat ve Simya başlıklı Klein yazısıyla tanıyoruz.

Ölü Bedeni Öptün mü?

Geçen birkaç yıl içinde, aralarında Rajkamal KahlonJenny Holzer ve Fernando Botero’nun da bulunduğu sanatçılar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Terörle Mücadele’yle ilişkili olarak, işkence, gözaltı ve şiddete odaklanan önemli projeler yarattılar. Aralarından Kahlon, Amerikan gözaltı merkezlerinde yaşananlara duyduğu tepkiyi anlatıyor.

Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit

Psikanaliz bize aşkı öğret!

Fransız psikanalist Jacques-Alain Miller'ın Hanna Waar ile yaptığı aşk üzerine söyleşiyi çeviri ekibimizden Özlem Akarsu çevirdi: "Aşk çıkışı olmayan bir yanlış anlamalar labirentidir."

Mars’ta akşam yemeği çok yakında

Gezegenliğine burun kıvırdığımız Plüton'un resmine bakıp üzerindeki belli belirsiz kalp şekline içi ısınanlardan mısınız? Peki hiç düşündünüz mü, gelecekte Mars'a ve diğer gezegenlere yapılması planlanan uzun süreli seyahatlerde astronotlar ne yiyecek?

“Halıları alan Pegida’dır demem”

Nezaket Ekici'nin Dresden'de şehir adalet binasının önünde yaptığı politik yerleştirmesindeki halılar kaybolmaya devam ediyor.

Berlin'de Haus am Waldsee'deki solo sergisi sırasında görüştüğümüz Nezaket Ekici maddi ve manevi olarak Dresden'de yaşadıklarından ötürü yıprandığını ifade ediyor:

"Kamusal alanda iş yapmak o kadar zor ki... O noktaya gelebilmek. Yüzlerce kez yazı yazıyorsunuz. İzin alıyorsunuz. Görüşmeler, yazışmalar, ziyaretler... Sonra sergiyi yaptığınız noktada başka olaylar devreye giriyor. Aslında kamusal alanda ne yaparsanız kamuya ilişkin çok şey şeffaflaşıp görünür oluyor.

Ben bu sergimi 2009'da Marwa El Sherbini'nin başına gelenlerden çok etkilendiğimi için yaptım. Karnında çocuğu ona sarkıntılık eden Rus Alman suçlu tarafından mahkeme salonunun içinde yargıcın karşısında bıçaklanarak öldürüldü. Bu bir vahşettir ve sokakta değil adalet salonunda olmuştur. Bu olaydan etkilendim ve bir iş yapmak istedim. O halılar üzerinde düşünmemiz için... O halılar diyalog için. Halı çok önemli.. Ama halılar önce çalındı sonra islam karşıtları saldırılarına maruz kaldı. Şimdi yine çalınmaya devam ediyor. Tanesi 300 Euro. Cepten daha kaç halı alabilirim?"

Ekici'nin sergisi Temmuz 7'sine kadar Dresden'de devam ederken sanatçı 1 Temmuz günü Marwa El Sherbini'nin başına gelenleri protesto etmek için Dresden'de mahkeme binası önünde düzenlenecek törene katılacak.

Ekici, "orada olmalıyım, benim işim bunun üzerine çünkü... olmak da çok istiyorum" diyor. Olanlardan Pegida örgütünü sorumlu tutuyor musunuz sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:

"Olay Dresden'de geçtiği için her olayın arkasında Pegida vardır diye bir şey söylemek doğru değil.

Ne halıları çalanlar ne de üzerine islamiyet hakkında küfürler yazanlar Pegida'dır diyemem. Demek de doğru değil! Benim işim bu da değil. Onu güvenlik görevlileri araştırsın." 

 Ekici, 14 Haziran Pazar günü Haus am Waldsee'deki sergisi için gölde bir performans yapacak.

http://www.hausamwaldsee.de/index.php/en/ 

2024-11-05 11:41:31