A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

yerleştirme

Geçmişin kilit taşları

Rem Art Space, 3 Şubat-6 Mart tarihleri arasında ‘Kilit Taşı’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi farklı tekniklerde oluşturulmuş resim, heykel ve yerleştirme çalışmalarını bir araya getiriyor.

Barışa Pencere Aç: Güncel sanat güncel savaşa karşı

Doğu'da savaş tüm şiddeti ile devam ederken, sanatın savaş karşıtı ve eleştirel ruhunun bu olanlara nasıl hızlı ve görünür bir biçimde yanıt verebileceğini ve neler yapılabileceği üzerinde tartışırken, güncel sanat tarihine referansla bir çağrı başlatıldı. Hakan Topal ile Didem Yazıcı'nın geliştirdiği diyalog güncel sanat camiasını savaşın karşısında, barışın yanında durmaya çağırıyor.

“Yaptıklarımız içinde tıka basa dada doluydu”

David Bowie, resim yaptığı kadar topluyordu da... Çağdaş sanat takipçisi olduğu kadar Rönesans resmi meraklısıydı. Angst'ını gidermenin ve kimi zaman arttırmanın bir yolu olarak görüyordu bazen bir Tintoretto bazen bir Auerbach'ın karşısına geçip vakit geçirmeyi... 1998 tarihli Michael Kimmelman, David Bowie görüşmesini tekrar tekrar okuyalım o halde. 

Annelerin En Güzeli’ne veda etmek zor olacak

14. İstanbul Bienali'nin en çok tüketilen, dikkat çeken ve eser önünde poz verdiren işi hiç şüphesiz Büyükada Troçki evinin önünde yer alan Adrian Villar Rojas'a ait Annelerin En Güzeli isimli heykel yerleştirmesiydi.

Bienal bitti. Peki Annelerin Güzeli'ne ne olacak?

Büyükada sakinleri ve severleri her ne kadar yerleştirmenin burada ebediyen kalacağına dair bir kanı geliştirseler de Rojas'ın heykellerinin Dubaili bir koleksiyonerin satın aldığı söylentiler arasında. Bienalin en pahalı prodüksiyonunun çok yakında Dubai'ye giderek Basra Körfezi sularında yerini almaya hazırlandığını sanatçının galericisi teyit etmedi.

Büyükadasever ve ada sakinlerinden mimarlık tarihçisi aktivist Korhan Gümüş ise bu gidişi ve adalıların bienal işleriyle ilgili beklentileri üzerine şöyle konuştu:

"Kafamı kurcalayan şey şu: Adrian Rojas Villar'ın yerleştirmesi (heykelleri) söküldüğünde Büyükada çok şey kaybedecek. Tıpkı Kızkulesi'nin bir gün yok olması gibi. Oysa bu yerleştirme, uzun bir yolculuktan sonra Büyakada'ya varış, sonra uzun bir yürüyüş ve dar bir patikadan geçilip varıldığı bir güzergahın tam bitiş noktasında, bizi karşılayan 29 hayvanla bir bütün. Bunlar olmadan, yerleştirme de anlamını kaybediyor. Yerleştirme olmadan yolculuk da, Büyükada da anlamını... Belki onu satın alacak kişi, akıllı olsaydı, yeriyle birlikte almalıydı? Rizzo Köşkü Ed Atkins'in yerleştirmesi olmadan çok hüzünlü. İkinci defa terk ediliyor. Acaba Büyükada'ya bu dokunuş kalıcı olamaz mıydı? Geçiciliği tanımlanmış bir etkinliğin ne anlama geldiğini biliyorum. Ama bu dokunuştan sonra, geri dönmek, terk edilmek niye? Ada neden bu hüzünü yaşıyor? İyi şeyler yaşamaya devam edemez mi?"

2025-02-24 17:04:21