Sinemacı, eleştirmen, yazar, oyuncu ve ressam Giovanni Scognamillo, külliyatı sayesinde sinemanın kaç bucak olduğunu öğrendiğimiz maestromuzu, kültür hayatımızın eksantrik kişiliğini kaybettik.
Civan Özkanoğlu’nun Nisan 2016’da SALT Galata’da art arda birkaç kez sunduğu Hepimiz Biliyoruz adlı performansını son derece dikkate değer buldum. Hepimiz Biliyoruz canlı anlatı harici birinin (yazar) ürettiği bir metni (aracı nesne) ezberlemiş, prova etmiş ve “sanki doğaçtanmış gibi” ileten alışıldık bir monologcu/meddah anlatısı değil!
Ali Alışır’ın “Kozmos” adlı sergisi; haftanın ilk gününü sendromla karşılayan, diğer günlerini yoğun bir tempoyla geçiren, hafta sonlarını da kölelikten çalınmış iki gün olarak değerlendiren biz modern insanlar için soluklanacağımız, kendimizle ve kâinatla yeniden iletişime geçeceğimiz bir izlek sunuyor.
Nick Cave’in son albümü tıpkı Pedro Almodovar’ın son filmi Julieta, tıpkı Laurie Anderson’ın The Heart of a Dog’u gibi bir yas eseri. Julieta gibi yası araştırmıyor ama… Ne de Anderson gibi yası dayanılır kılmak için Budist tüyolar veriyor.
Karşı sanat galerisi, uluslararası bir sergiyle açılıyor. “Sınır Tanımayan Sanatçılar” Hannah Feigl ve Andreas Steiner’in, Fransa’da 1972 yılında kurulan Médecins Sans Frontières (MSF) Sınır Tanımayan Doktorlar örgütüne referansla başlattıkları bir proje.
Gaia Gallery ve Rem Art Space’in ortaklaşa düzenlediği “Yumuşak Bir İnişi Takiben Dik Bir Uçurum” adlı sergi; belleğe ve hatıraya odaklanıyor. Serginin asıl meselesini ise “an” oluşturuyor.
Geçtiğimiz haftalarda Haftanın Yeni Kitapları'nda Efe Beşler'in tavsiye ettiği, kısa sürede ikinci baskısını yapan Körburun'un yazarı Hikmet Hükümenoğlu ile romanının anatomisini konuştuk.
Spike Jonze'la Kenzo birlikteliğinden doğan reklam kampanyasının çok konuşulması üzerine Guardian gazetesi yakın tarihe gitti, reklam ve sinema dünyasını buluşturan işleri ortaya çıkardı.