Neil Young'ın 1947 model bir Voice-O-Graph kulübesine girip kaydettiği "A Letter Home," öyle sabah akşam, yemeklerden önce ve sonra dinlenecek bir albüm değil.
Ünlü Viyanalı ressamı geçtiğimiz günlerde kaybettik. Hakkının geç de olsa teslim edildiği bir yılın sonunda. Maria Lassnig öldüğünde 94 yaşındaydı. 52. Venedik Bienali'nde boy gösterdikten hemen sonra New Yorkluların karşısına bugüne kadar onunla ilgili yapılmış en kapsamlı retrospektifle çıkmayı başarmıştı. Ünlü kadın ressamı hem Thomas Micchelli'nin yazısı, Ezgi Altun'un çevirisi hem de öğrencisi Sedef Hatapkapulu'nun cümleleriyle anıyoruz.
Anaakıma çok bağlı olmayan bu çiziktirmeleri müziğe referansla "indie (bağımsız) - çizgi" olarak adlandırmıştım kendimce. Duygulu, samimi ve de kırılganlıklarıyla etkileyiciydiler.
Tiyatro sanatçısı Aliye Uzunatağan'la 19. İstanbul Tiyatro Festivali'nde izleyeceğimiz oyunu Lillian'ın provasından önce görüştüm. Kendisiyle oyunuyla ilgili konuştuk. Tiyatro ve oyunculuk üzerine düşüncelerini ve tecrübelerini paylaştı.
OPS! Maneviyat mı? I don't have that thing honey! ... (Bölüm I)
Not: Başlığın birazını İngilizce yazdım ki beni zengin sanın... (Oyunu izleyince bu başlığı hatırlayacaksın sevgili okur.) "Hem mesleğime hem de karşısına çıktığım topluma bir adanmışlığım olmalı."Çağlar Çorumlu
Ayşegül Sönmez, yazma edimi üzerine yapılmış sergiler dizisinin ilki olan “Bu Sayfa Bilerek Boş Bırakılmıştır” başlıklı serginin küratörü Franz Thalmair’le görüştü.
"Drop City’nin çıkış noktası tarım değildi; gençtiler, toprak ucuzdu ve toprağın killi olduğunu, pek bir şey yetişmeyeceğini sonradan anladılar. Hayattan zevk alabilecekleri bir yerlerinin olması daha öncelikliydi onlar için. Bir yıl içerisinde Drop City’de bir düzine insan yaşamaya başlamıştı."