A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

teknoloji

Uzak ama canlı gerçek ruhlar

Politika, insan bilimleri, medya, enformatik, kent planlaması, ekonomi, internet ve hukuk, kültür ve sanat konularında kaleme aldığı çeşitli makaleleriyle tanıdığımız, “E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye” (2003) ve “Wikileaks: Yeni Dünya Düzenine Hoşgeldiniz” (2011) adlı kitaplarının yazarı akademisyen eleştirmen Özgür Uçkan'ı kaybettik. Uçkan'ı ressam Timur Çelik için yazdığı bir yazısıyla uğurluyoruz.

Bize Daha Fazlasını Göster Bay Robot

Son zamanlarda özellikle yapay zekanın yapabileceklerine odaklanan çok sayıda bilim kurgu film yapıldı. Belki de sinemada bu konu üzerine bu kadar çok odaklanılmasının bir sebebi de bu konunun artık yavaş yavaş bilim kurgu olmaktan çıkıyor olması.

“Bazen Velasquez’le konuşuyorum”

21. yüzyılın ilk on yılının belki de en ilginç ressamlarından Michaël Borremans. Sadece resim de yapmıyor üstelik deneysel filmler de çekiyor. Şu sıralar o David Zwirner'ın Londra şubesinde solo açmışken onun söyleşilerinden ilginç sözlerini derlemeyi fırsat bildik.

Björk zehrini akıtıyor

Björk'ün ilk olarak MoMA'da görücüye çıkan videosu Black Lake, tüm ruh köpürtücülüğüyle müze duvarlarını aşarak internetle buluştu. Björk’ün ‘yara’sına parmak basmaya, Black Lake’e böyle buyurun...

Toprak: Z Kuşağı Parodisi

 Toprak, mantar gibi her yerden türeyen HES’lerin (HES demişken; #heslerekarsısesver #munzuradokunma! ), nükleer santrallerin, AVM’lerin ve bilumum doğa karşıtı yerin inadına toprağın, suyun kıymetini bilen bildiren bir roman. Aslında bir noktada iklim edebiyatı kapsamında da değerlendirilebilir. 

“Ne tarih öğretir gibi ağır, ne de ucuz bir kurgu”

Lupo Serisi, Cenova’da bir genelevde doğmuş ve sokaklarda hırsızlık yaparak büyümüş, kürek mahkumu olmuş; şaşkın, sevimli ve çapkın Lupo karakterinin gözünden Osmanlı tarihini anlatıyor. Halil İnalcık’ın “Keşke tüm tarihçiler böyle yazsa” diyerek övdüğü serinin yazarı Çağatay Güney ile buluştuk, hem romanlarını hem de tarihİ bilmenin önemini konuştuk.

Kozmik Endişe: Rus Vakası

"Devlet, bireylerin özelde ölmelerine ya da ölülerin mezarlarında huzurla dinlenmelerine daha fazla izin veremez. Ölümün sınırları devlet tarafından aşılmalıdır. Biyogüç bütünsel bir hal almalıdır."

Boris Groys’un,  56. Venedik Bienali dergisinde Rus kozmikçileri ele aldığı yazısını Hale Eryılmaz’ın çevirisi ile sunuyoruz.

 

Tarihin en dağınık İstanbul Bienali

Artnews yazarı Andrew Russeth, Türkiye basınının yapamadığını yaptı ve İstanbul bienali küratörü Carolyn Christov-Bakargiev'i giderek yaklaşan 14. İstanbul Bienali üzerine konuşturdu. Hem de "tuzlu tuzlu." Bize de ekibimizden Özlem Akarsu'nun özenli çevirisiyle yayınlamak düştü.

"‘Boğazı gerçekten çok iyi tanıyacaksınız. Yalnızca onu değil, adaları da…"

2025-03-10 16:24:31