Woody Allen’ın kariyerinde bir ilke denk düşen yeni filmi Café Society ustanın eski filmlerini aratsa da şu bunaltıcı yaz günlerinde serin bir esinti gibi iyi geliyor insana.
Danimarkalı sinemacı Nicolas Winding Refn’in Cannes Film Festivali’nde yuhalanan son filmi Neon Şeytan (The Neon Demon) ülkemizde de eleştirmenleri ikiye bölmüşe benziyor.
Kentin yaşadığı bu büyük kriz yeni bir kentlilik bilincinin oluşumuna yol açabilir mi? Yoksa, hep yapıldığı gibi, zahiri nedenlerle sorunları perdeleyerek krizi daha da görülmez hale mi getirir? Bu konuda yönetimlerin dışında başka bir alana bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Warner Bros.'un en cüretkar DC projesini hiçbir risk almadan çekme kararı, filmin cesur olmasındansa vasat olmasını tercih etmesi, böylesi bir malzemeyle harika bir PG-17 film çıkabilecekken PG-13 tercihi, Suicide Squad'ın (Gerçek Kötüler) ölü doğan bir proje olmasına sebebiyet veriyor.
Drake Doremus imzalı Aşk Uğruna (Equals) insanların duygularından arındırıldığı bir dünyayı anlatan ve distopik bilim-kurgu filmlerinden referanslarla izleyiciyi etkilemeyi hedefleyen bir film.