A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

selim ileri

Özgür Üniversite’de bahar

Özgür Üniversite’nin 3 ay sürecek bahar dönemi, 26 Mart Cumartesi günü Fikret Başkaya’nın “XXI. Yüzyılda Devrim” başlıklı semineriyle açılacak. Bu dönem; şiir, psikoloji, siyaset, resim, fotoğraf, felsefe ve sinema gibi seminerlerin yanı sıra güncel gelişmelerin tartışılacağı seminerler ile zenginleşecek.

Altın Portakal’lar gelmeye başladı

Altın Portakal'lar sahiplerini bulmaya başladı. Antalya Film Festivali'nde En İyi İlk Film; Çırak 52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde sona yaklaşıldı. Festivalde ödüllerin bir bölümü Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende sahiplerini buldu. Geceden 3 dalda ödülle ayrılan film, Takım: Mahalle Aşkına oldu. //////// 52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde ödüller sahiplerini bulmaya başladı. Festivalin bu yılki yeniliklerden biri de ödülleri iki farklı gecede düzenlenen törenlerle sahipleriyle buluşturmak. Bu gecelerden ilkinde bu yıl ikincisi düzenlenen ve sinemacılara destek olma amacıyla yola çıkan Antalya Film Forum'da ve Ulusal Yarışma'nın belirli kategorilerinde ödüller sahiplerini buldu. Festivalin En İyi İlk Film Ödülü'ne Çırak filmiyle yönetmen Emre Konuk layık görülürken, Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü Saklı filmiyle Selim Evci'ye verildi. En İyi Yardımzı Erkek Oyuncu Ödülü Muna filmindeki rolüyle Kaan Çakır'a verilirken, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü Çırak filmindeki performansıyla Çiğdem Selışık'a verildi. En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü beklenen bir isme, Rüzgarın Hatıraları ile Andreas Sinanos'a verildi. Behlül Dal Jüri Özel Ödülü'nün sahibi Takım: Mahalle Aşkına filmindeki rolüyle Yağız Can Konyalı olurken, Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü'ne Kalandar Soğuğu filmi layık görüldü. En İyi Sanat Yönetmeni ödülü Takım: Mahalle Aşkına ile Uykura Baykurt'a verilirken, En İyi Kurgu ödülüne de yine aynı filmle Emre Şahin layık görüldü.

Osman Hamdi Bey’le ilgili rüşvet iddiaları

Aktüel Arkeoloji dergisi Eylül- Ekim sayısında ‘Osman Hamdi Bey neden istifa etti?’ başlıklı Yaşar Yılmaz imzalı yazıya göre Osman Hamdi Bey, müze görevi sırasında yabancılardan 'rüşvet' almış.

30 yıla yakın süre boyunca üstlendiği Müze-i Hümayun müdürlüğü görevi süresince, Osman Hamdi Bey’in usulsüz arkeolojik kazılar yapılması ve çıkarılan eserlerin Avrupa müzelerine taşınmasına göz yumduğunu, arşiv belgeleri eşliğinde, ortaya çıkaran Yılmaz’ın yazısına göre; arkeoloji alanındaki adımlarını kolaylaştırmak isteyen büyük güçler, eski eserler konusunda tek yetkili olan Osman Hamdi Bey’le ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyorlardı.

Osman Hamdi, Bağdat vilayeti sınırları içinden eser taşıyan Fransızlara yardımcı oluyor, Fransızlarsa Osman Hamdi Bey’in bu iyiliklerine teşekkür için onun Paris’te bir sergiye katılan ve bugün kayıp olan ‘Mezarda Türk Kadınları’ tablosunu 4000 franga satın alıyor, yetmiyor, bir de kendisine fahri doktora veriyorlardı.

"Assos eserlerini Amerikalılara verdi Osman Bey, Fransızlara bunca ayrıcalık tanırken, ABD’lilere ise Anadolu’dan eser taşımaları ve kazı izni almaları konusunda güçlük çıkarıyordu. Boston’dan iki arkeolog Assos’tan (Behramkale) kazdıkları eserleri götürmek istiyor ama eserler sandıklar içinde bir buçuk yıl bekletiliyordu. Hâl böyle olunca, ABD’liler de Fransızların yöntemini benimsediler. Osman Hamdi Bey’in Chicago sergisi için ABD’ye gitmiş ‘Cami Önünde’ adlı tablosunu 6000 franga satın almakla kalmadılar, kendisine Pennsylvania Üniversitesi’nin fahri doktora kararını da bildirdiler."

Yılmaz’ın iddiasına göre, ABD’lilerin bu girişimlerinden sonra, yalısındaki bir davetten ayrılmak üzere kendisiyle vedalaşan ABD’li arkeoloğa Osman Hamdi Bey, “Şu sandıkları ne zaman alacaksınız?” diye sormuş, aldığı “Majesteleri ne zaman emir buyurursa” yanıtı üzerine, “Verdim bile” diyerek Assos’taki eserlerimizin iznini ‘verivermişti’.

Yaşar Yılmaz’ın verdiği bir diğer örnek ise, kabartmalarını 15 santimetre kalınlığında ‘kesip’ Berlin’deki Pergamon Müzesi’nin duvarlarına yapıştırdığı Bergama Zeus Sunağı gibi daha pek çok önemli eseri gemilerle Almanya’ya taşıyan Carl Humann’ın Bergama kazılarına ve eser kaçırmasına göz yummuş olması.

Humann, Bergama kazı raporlarına, “Bunların hepsi Hamdi Bey’in müsaadesiyle gerçekleşti. Bu yüce davranışa karşılık bir hediye niteliğinde iki adet eksiksiz sayılabilecek Bergama’da bulunmuş Ammon ve Hermafrodit heykelleri kendilerine hediye edilmiştir” diye not düşmüş.

Aktüel Arkeoloji dergisindeki yazıda ayrıca; Bergama, Priene, Magnesia, Milet eserlerinin Osman Hamdi Bey’in uygulamakla sorumlu olduğu 1884 Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne karşın götürülmüş, müze salonlarının bu eserlerle doldurulmuş olduğu, dahası Osman Hamdi Bey’in ofisine sadece birkaç yüz metre uzaktaki Ayasofya haziresinde bulunan II. Selim’in türbesinin çinisi ile Piyale Paşa Camii’nin çinilerinin Fransızlar tarafından soyulmasından bile habersiz oluşu yazıyor.

“Kadın yaşamdır, yaşam direniştir”

Dün akşam Şişli Kültür Merkezi'nde gösterimi yapılan Yeni Yaşam belgeseli, özellikle gerçek savaş sesini yanılsamasız aktarışıyla, yani o doğal sesiyle, bitmiş bir belge olmaktan ziyade deneysel bir film etkisine sahip. O yüzden bir belgesel ve ondan çok daha ötesi... Aynı zamanda kadınları merkeze alışıyla, onların gözünden savaşı aktarışıyla, reklam ve film dünyasındaki kadının o mevcut kurgusunu alt üst edecek Yeni kadın kahramanlar, pozisyonlar armağan ediyor bize. Kobane savaşını belgelemeye çalışan ve o sırada ister istemez yaşam mücadelesi veren ve verenlere tanık olan yönetmen Veysi Altay'la konuştum. 

“Alınacak çok yol var”

Malta'da yaşamayı başarmış kuşların çoğu ona borçlu. Aktivist kuşsever ve BirdLife genel müdürü Tolga Temuge, aynı zamanda Jonathan Franzen'ın Uzaktaki kitabındaki bizim de bir bölümünü yayınladığımız Çirkin Akdeniz makalesinin gerçek kahramanlarından. Temuge'yi bulduk ve Franzen'la çıktıkları kuş koruma mücadelesini anlattırdık.

2025-01-22 15:42:48