Yazın sonunda bir pazar günü SALT Beyoğlu’da giriştiğim “şevketibostanlı levrek”, tadının ötesinde güzelliklere vesile oldu; kendimi yorulmak bilmeyen samimi bir grubun ve engin fikirlerinin arasında buldum.
''Bunu bir karşılık beklemeden, yalnızca sorunla yüzleşme ve bir çözüm bulma zevki için yaptık; düşündük ki, eserlerine ilişkin hakları konusunda bir soru işareti olduğunda, sanatçı herkesten daha haklıdır.'' Seth Siegelaub, 24 Şubat 1971(1)
İsmail Saray'ın kavramsallığı Türkiye yakın sanat tarihinde fazla kurcalanmamış bir alan olan Türkiyeli kavramsal sanatcı pratiğinde yepyeni bir sayfa oluşturuyor. Salt ekibinin yoğun bir arşiv çalışması sonucu kurguladığı sergiyi Ulya Soley yazdı.
Yazlığa gitmek ya da gitmemek asıl mesele bu mu? Yoksa asıl mesele neden yazlık diye bir yere gittiğimiz? Gittiğimiz yetmiyor gibi onun yer aldığı tüm ortamı dönüştürdüğümüz mü? Salt Beyoğlu'ndaki sergi işte bunun yanıtını aramıyor, bu soruya giden yanıtların yollarını aralıyor.
"14. Venedik Bienali, tarihinde ilk kez altı ay boyunca açık kalarak Kasım ayı sonuna kadar devam edecek. Hakkında bu kadar konuşulan sergiyi, açıldığı ilk hafta gezmiş olmama rağmen şaşkınlıkla karşılaştığım genel enerjisizlik ve oldukça az sayıdaki ziyaretçiyi, yaz mevsiminin rehavetine bağlıyorum..." Gidip göremeyenler için Yağmur Yıldırım'dan 14. Venedik Bienali gözlemleri...