A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

polis

Hipsterlar ve Mogwai

Kurulduğu 1995’ten beri alternatif müzik ve bilhassa post rock camiasının en önemli figürlerinden olarak kabul edilen Mogwai, Şubat’ta tekrar Türkiye’ye geliyor. Şahsen bir Mogwai fanı sayılmam, hatta müziklerini sevdiğim de söylenemez, ama bu fırsatı kullanıp onlara merak ettiğim birkaç soru sordum. Cevapları beklediğimden daha iyiydi, hatta yeri geldi bana ayar bile verdiler. Saygım arttı mı? Arttı. 

Karanlığa teslim olmayın!

Ve efsane kadın aktivist, insan hakları savunucusu Angela Davis, anlamlı bir günde, 9 Ocak Hrant Dink'i Anma Konferansı'nda İstanbul'daydı. Davis, "karanlığa teslim olma" çağrısında bulunurken 'terörle mücadelenin terörün kendisinden daha fazla zarar verdiği'ne dikkat çekti.

Zucco değil Succo

Geçtiğimiz yıl prömiyerini yapan Roberto Zucco isimli Fransız yazar Bernard Marie Koltes'in oyunu yarın ve 22 Ocak'ta Moda Sahnesinde. Oyundan önce oyuna ilişkin 13 önemli bilgiye ne dersiniz?

Paris’te fotoğrafa sansür

 7 izleyiciden gelen "bu fotoğrafı kaldırın" diyen anonim mektupla sansür yapılır mı? Bir yapıtı sansür için resmi bir makam kararı şart değil midir? Fransız sanatçı Diane Ducruet’nin yaşadıkları işte bu soruları acil sorduruyor.

Sanatçının otobiyografik, kendisi ve kızını çıplak sarılırken gösterdiği Anne ve Kızı II başlıklı 2014 tarihli fotoğrafı Galerie Catherine Houard’da Mahremiyet temalı fotoğraf festivali kapsamında serginin açılışına saatler kala gösterimden alıkondu.

Serginin tanıtım broşüründe yer alan işe gelen tepkiler Le Monde gazetesinde yer aldı.

“Lütfen bu fotoğrafı kaldırın! Sevgiyle ilgisi yok çünkü bunun. Ensest mağdurları adına ki onlardan biriyim ve onları temsil ediyorum lütfen!”

İşin karışık tarafı broşürde tepki alan işin Anne ve Kız II isimli fotoğraf olmaması fakat küratörlerin onu kaldırmaya karar vermeleri.

Son söz sanatçıda: ‘Hala anlamıyorum bir director ve bir galerici nasıl sanatçının işini tanıtması gerekirken sadece birkaç anonim isteği ciddiye alarak işimin geçmişini sorunsalını bilmeden işimi sergiden kaldırabilir”

Sadece 7 sivil imzasız mektupla sansüre uğrayan fotoğraf akla geçtiğimiz yıl bu zamanlarda Tüyap sanat fuarında Ali Şimşek’in küratörlüğünde yaşanan sansür hikayesini getirdi. O vesileyle de bir vatandaşın savcılığa gördüğü bir sergideki işi şikayet etmesiyle işin sansür edilip edilmemesi gerektiği tartışılmıştı. (Detaylı hatırlamak isteyenler aşağıdaki linklere bakabilir.)

 

http://www.e-skop.com/skopbulten/%E2%80%9Cyeter-artik-ya-polis-cagiricam%E2%80%9D/1653

 

http://sanatatak.com/view/Zamanlama-Acisindan-Cok-Manidar/611

 

http://sanatatak.com/view/Hadi-oradan/612

“Her Şeyimi Şiire Borçluyum”

Agora Kitaplığı’ndan taze çıkmış “Ruhun Bedeni” nadir bir kitap ve Selim Temo “yuvasına oturmayan çekmecelerin huzursuzluğu”nu (ki o çekmeceler hepimiziz galiba!), birilerindeki (ki o birileri hepimiz değiliz, o kesin) “her taze meyveyi mezarlığa götürme telaşı”nı ve sonra “geniş bir avluya çıkar gibi raylara biriken kadınlar, çocuklar, yaşlılar”ı özel bir sözcükler kümesiyle anlatan, adlandıran bir şair-yazar. Ayrıca, birçok antolojisiyle bilinen bir Kürdolog. Aşağıda onunla söyleşiyoruz.

Ben Bir Sanat Eseridir

Psikanaliz kendi ideolojisini dayatıp akışkan bir öznenin yeni bir tarzda politika üretmesini sınırlandırıp engeller. Fakat onlara göre, bilinçaltı baskı altında tutulmuş anılar ve fanteziler değildir. Onlara göre bilinçaltı, üretilmesi ve akışkan hale getirilmesi gereken bir madde, fethedilmesi gereken toplumsal ve politik bir alandır. Nicola Constantino da kendi akışkan benleriyle yeni bir yaşam biçimini mi fethediyor acaba?

2024-11-04 18:30:44