Uluslararası sol, neoliberalizme karşı direnmenin acı gerçeğiyle yüzleşmek yerine kendi imajını yarattı. Uluslararası solun postmodernizme inanmaya ihtiyacı yoktu çünkü o postmodernizmin ta kendisiydi...
Hong Kong’da Çin’in Komünist Parti yönetimini eleştiren yayınlara imza atan yayınevlerinden kaybolan çalışan sayısı 5'e çıktı. Son olarak 65 yaşındaki yayınevi sahibi Lee Bo ortadan kaybolmuştu. Lee Boo eşini bir Çin numarası üzerinden arayıp iyi olduğunu söyledi ancak yerini belirtmedi.
Sansür vakaları ne yazık ki yıl boyunca artan bir sıklıkla tekrar etti. Böyle bir listeye sığmayacak kadar sansürden sadece 10 tanesini durumun vahametini özetlemek için yan yana getirdik.
Bir önceki yüzyıl başını andıran şiddetinden sarsıldığımız 21. yüzyılın ilk on beş yılının şu son günlerinde geçtiğimiz yılın en iyilerini hatırlamak ve hatırlatmak iyi bir fikir olabilir.
Hollywood'un asi çocuğu Quentin Tarantino dijital devrime kurban giden selüloid filmi tüccar George Lucas ve üç boyut fanboy'u David Cameron'ın elinden kurtarmaya geliyor. Bugüne değin sadece 10 filmde kullanılan Ultra Panavision 70 ile çekilen The Hateful Eight'in değirmenlerle savaşını sanatatak.com yazarı Defne Kırmızı yazdı.
Gammazları kimse sevmez ama söz konusu sanat eserlerindeki çıplaklığı dahi sansürlemeye çalışan Facebook, Instagram gibi kraldan çok kralcı sosyal medya platformlarıysa böyle bir oluşuma ihtiyaç olduğu muhakkak.
Belki henüz Skynet'e hakim olamadılar, belki Metropolis'teki gibi kanlı canlı bir kadın dansçı kılığına girip bizi kandıramıyorlar ama artık portre çizebiliyorlar.
Art Basel Miami Beach sırasında katılımcı iki kadın arasında yaşanan tartışmada, kadınlardan biri maket bıçağıyla saldırıya uğradı. Polisin kordon altına aldığı olay yerini ve yaşananları görenlerden bazıları tüm bunların bir performans olduğunu düşündü.