"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar" Bir Kartpostal Koleksiyonu (1880-1930) sergisi 7 Mart – 22 mayıs 2015 tarihlerinde Notre Dame de Sion Fransız Lisesi Sanat Galerisi’nde görülebilir.
"Okulda, işte, mecliste: LGBTİ'ler her yerde!"kampanyası başlatan Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği'nin (SPoD LGBTİ) düzenlediği Siyaset Okulu28 Şubat Cumartesi günübaşlıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nin misafir programı Boğaziçi Chronicles’ın konukları The Yes Men’in kurucularından Mike Bonanno ile mizah yoluyla Türkiye’de yepyeni bir haber dili yaratan Zaytung’un kurucusu Hakan Bilginer, Ömer Madra’nın yönettiği söyleşide biraz da bu sorunun yanıtı üzerine düşünmeye çağırdılar dinleyenleri.
İşadamı ve sanatsever Yüksel Erimtan, 50 yılı aşkın bir sürede topladığı tarihi eser koleksiyonunu Ankara'da kurduğu Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi çatısı altında kamunun yararına sunuyor.
Dinamo Mesken, futbol üzerine bir serginin sahip olabileceği tüm zaaflardan uzak futbolun serbest bir işaret olarak salınabileceği, bireyin hikayesini anlatabilme duyarlılığına ve cesaretine sahip kesinlikle yenilikçi bir sergi. Hüzünlü, katmanlı ve sakin. En mühimi yine altını çiziyorum, duyarlı... Hassas işte. Hassasiyet dolu.
Çeviri Derneği (Transtlation & Interpreting Association Turkey) Çeviri Onur Ödülü Sevin Okyay'a verildi. Ödül töreni Ahmet Hamdi Tanpınar Müze kütüphanesinde gerçekleşecek.
Ebru Çapa'nın Sevin Okyay'ı kaleme aldığı Vogue yazısının finaliyle Sevin Okyay'ı en içten dileklerimizle kutluyoruz:
"Sevin Okyay’ın kültür sanat aleminde ismi, Fısıltı Ormanı’nda Kızılmaske Fantom’un anıldığı gibi anılır. Ama onun kendisini taşıyışı öyle bir şeydir ki, ismini bilip cismini bilmeyenlerle uğraşmak yerine, uzun süre, katılması gereken kimi havalı etkinliklerin kapısında kendisini “Sevin Okyay’ın ablası” olarak tanıtır! Latife değil, ayniyle vaki… Komik ötesi hikayedir ya, bunu Sevin Okyay gibi anlatmaya ne bu yazının ölçüsü, ne benim belagatım yeter…"
William Shakespeare’in ölümsüz aşk öyküsü Romeo ve Juliet, İtalyan David Zard’ın yapımcılığında İstanbul’a geldi. Bugüne kadar sayısız kez bale, film, müzikal ve opera olarak sahnelenen eser, 3 boyutlu dijital sahne tasarımıyla ve orijinal dilinde 1 Mart’a kadar Zorlu PSM’de izleyiciyle buluşuyor.