A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

nu

GS!YB’yu kaçırmamak için 9 neden

Bu akşam bir ilk yaşayacağız Zorlu Performans Merkezi'nde. Godspeed you Black Emperor konserine saatler kala bu heyecanımızı gelin bu konseri kaçırmamak için derlediğimiz 9 nedenle yatıştıralım!

Mutluluğun sırrı punk ve metal dinlemekte

Bugüne kadar yapılan araştırmalar saldırgan yapacağını iddia edip onu evcilleştirmeye çalışsa da Avustralya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre 80'lerin ve 90'ların punk ve metal müziği dinleyicileri  sakinleştiriyor, kritik düşünceye sevk ediyormuş. Bu bilgi bile bugün Paris'te Eagles of Death Metal konseri esnasında saldırıya uğrayan masumları düşündükçe ayrı bir etki yapıyor. İnsanlığın maruz kaldığını koca bir trajedi olarak düşünmeye yetiyor ve artıyor.  

Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit

Can Yayınları’nın özrü kabahatinden büyük

12 yaşındaki bir çocuğun ağabeyiyle gezdiği kitap fuarındaki Can Yayınları standından kitap çalmasının ardından yaşadıklarına verilen tepkiler sürüyor... 

Olay yerinde yaşadığı şokla ağlayan 12 yaşındaki çocuğun durumu sosyal medyaya yansıyınca vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Can Yayınları'na karşı atılan birçok mesajın ardından yayınevi olayı doğrulayarak özür diledi. Sosyal medyada yaşananları kendileri adına "utanç verici" olarak değerlendiren yayınevinin sahibi Can Öz'ün de çocuğun ailesini arayarak özür dilediği öğrenildi. Can Öz kendi imzasıyla yaptığı açıklamada "hatalıyım, sorumluyum, hesap vermeliyim" ifadelerini kullansa da yazar ve hukukçu Ali Duran Topuz, yayınevinin özrünün kabahatinden büyük olduğunu belirterek şunları yazdı:

"Can yayınlarının özrü kabahatinden büyük olmasın? Üç kişi niye atılır? Zaten fuar boyu çalışıyor olmasınlar? İşçi sırtından özür mü olur? Can çalışanları, kitap çalma meselesi konusunda patronun ağır baskısı altında olmasa niye öyle yapsınlar? Hesabı işçiye yık, kurtul... İş kazalarında, suçun yine diğer işçileri yıkılmasından ne farkı var Can yayınlarının yaptığının? Ayıp işlemiştir ve düzeltmek yerine bir işçinin haklarıyla oynamıştır. Ayıp kere ayıp."

article placeholder

Bir mekanın varoluşsal niteliklerini gün yüzüne çıkarmak

İsmail Eğler, Nil Aynalı Eğler, Elif Tekir ve Nezih Vargeloğlu’ndan oluşan ve sanatın mekansallık ile ilişkisini araştıran sanat inisiyatifi Yoğunluk ile 3. Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali kapsamında gerçekleştirdiği "Zamansız" isimli yerleştirmeyi ve yerleştirmenin ziyarete açıldığı Antalya Yenikapı Gavur Hamamı’nı konuştuk.

“Eğer hafızayı kaybettiysek ne kazandık peki?”

“Savaşın başlangıcı sır olacak.” diyor bize Jenny Holzer eserlerinin birinde. Büyük anlatılar ve komplo teorileri bizi hep büyük ve katı nedenlerin peşinden koşmaya itti büyük oranda sorunlarımıza çözüm ararken. Peki ayrıntının ve küçük bir değişimin yarattığı devrim gerçekleşen en büyük devrim ise? Michel Serres'in 2007 yılında İNRİA'da( Institut national de recherche en informatique et en automatique/ Ulusal enformatik ve otomatik araştırmalar enstitüsü) verdiği bu konferans teknolojinin nasıl bir devrim olduğunu anlatıyor bize. Henüz 2007 yılında Wall Street ve Avrupa'daki occupy eylemlerinden, Arap baharına ve Ortadoğudaki savaş ortamının gizli nedenine dair bir açıklama da barındırıyor bu konferans bana göre. Teknolojiyle değişen insan olma “durumu” aynı zamanda alışkanlıklardan hukuka, hukuktan politikaya kökensel bir dönüşümün yaşanmasına da neden oluyor. Kuşkusuz yaşayan, sessiz, etkin ve yıkıcı bir devrim bu! Teknoloji her şeyi dönüştürüyor, peki bunu nasıl yapıyor? Buyrun, Michel Serres anlatıyor bunu:

2024-11-18 12:38:15