A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

kent

Venedik Mimarlık Bienali Türkiye pavyonuna “bağzı” seçilmeyenler

Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu için yürütülen kapalı devre seçim protokolünün bu yıl gösterime girecek 15. serisi için iki aşamalı açık çağrı yöntemine gidildi. Önce 36 ardından 9 proje ikinci aşamaya kaldı. 2015’in son haftalarında Teğet Mimarlık kurucuları Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar ile Feride Çiçekoğlu koordinatörlüğündeki “Darzana” isimli önerinin seçildiği ilan edildi. Seçim komitesinin tercihini özetlediğini düşündüğü açıklama hazır hiç de doyurucu değilken seçilmeyen projelere Burak Altınışık'ın kıymetli eleştirel yazısı ışığında bakmanın tam zamanı.

Moğolistan bienalinden çekilen küratör kim?

Başak Şenova, Eylül 2015 tarihinde küratör olarak davet edildiği 4. Land Art Mongolia 360˚/ 4. Arazi Sanata Moğolistan Bienali’nden istifa ettiğini açıkladı. İlk defa bir projeden çekilen Şenova istifasını websitesinde ve sosyal medya kanallarından duyururken “düzenleyenlerle olan görüş ayrılıkları yüzünden” ifadesini kullandı ve bienale iyi dileklerle hoşçakal dedi. Şenova daha önce 53. Venedik Bienali’nde Türkiye Pavyonu’nun 56. Venedik Bienali’nde ise Makedonya Pavyonu’nun küratörlüğünü yaptı. Kıbrıs’ta geliştirilen “UNCOVERED” projesinin ve 2013’te Bosna-Hersek’te yer alan D-0 ARK Underground 2. Çağdaş Sanat Bienali’nin eşküratörlüğünü yürüttü. ibraaz.org ve Flash Art International’ın sürekli editörlerinden olan Şenova ACM tarafından Vancouver’da düzenlenen “SIGGRAPH 2014”ün sanat galerisi başkanı, Kudüs Jerusalem 7 Show ve Helsinki Fotoğraf Bienali 2014’ün küratörüdür. Halen Bilkent Üniversitesi’nde ders vermektedir. Şenova'nın istifasıyla gündeme gelen Moğolistan bienali akla hem genel yayın yönetmenimiz Ayşegül Sönmez'in IWSA'da geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği "Bütün Yollar Çağdaş Sanata Çıkar konuşmasında eleştirdiği Moğolistan ve Antarktika bienalleri girişimini hem de sanatçı ve yazar Hito Steyerl'in "nerede bir adaletsizlik var hemen dikin oraya bir Guggenheim müzesi" sözlerini getirdi.

İKSV’nin raporuna göre kültürel mirasın yoğunlaştığı 6 ilçe

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki beşinci raporu Yerel Yönetimler İçin Kültürel Planlama başlığı ile yayımlandı. Rapor kapsamında gerçekleştirilen araştırmada, kültür ve sanat etkinliklerinin, kültür endüstrilerinin ve kültürel mirasın yoğunlaştığı ilçeler Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Kadıköy, Şişli ve Üsküdar oldu.

Freud’la bir söyleşi

Sigmund Freud dünyanın entelektüel hayatında önemli bir rol oynadı öyle ki tıpkı Bernard Shaw gibi neredeyse bir insan olmanın ötesine geçti. O medeniyetin evriminde somut bir tarihsel yer verebileceğimiz kültürel bir güç oldu. Freud, psikanalizin tarihi konulu bir araştırmada, kendisi hakkında şöyle konuşmuştur; “Beni Kolomb’la, Kepler’le, Darwin’le karşılaştırdılar ve beni bir kötürüm ilan ettiler.” Bugün bile onu bilimsel bir maceraperest olarak gören birileri vardır. Gelecek onu Bilinçaltı’nın Kolomb’u olarak göklere çıkaracak. 

 

Yalnızca Cathay’e yeni bir geçiş arayışında olan Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmişti. Ruhsal sağaltım biliminde yepyeni bir yöntem bulmaya kalkışan Freud, insan zihninin gizli kıtasını keşfetti. Freud, bizi çocukluğumuza  ve ırkımızın geçmişine bağlayan özel içsel güçlerimizi önümüze serdi. Psikanalizin ışığında ilk kez insan doğasının sırrını anlayabildik. Birkaç kez Freud’un konuğu olma şerefine eriştim. Her seferinde bana büyüleyici kişiliğinin birdenbire ortaya çıkıp gizlenen yeni pırıltılarını sergiledi.    

 

G.S.Viereck-1927

“Gelişigüzel değil hiçbir şey”

Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar. 

 

Zerafetinden hiç vazgeçmedi: Cengiz Çekil

Çekil ile yakınlaşmam 2001 yılında oldu. Okulda, atölyesindeydik. Öğrencilerinin yardımıyla işlerini birbiri ardında çıkarıyor, açıyor, elinde işlerinin parçalarını tutuyor, onları sanki kutsal nesnelermiş gibi hürmetle evirip çeviriyor, dokunuyordu. Bu ziyaret benim için, kişinin tarih hakkında bildiği her şeyin tekrarlana tekrarlana artık bıkkınlık veren kurgusallaşmasının aniden sonlandığı anlardan biriydi.

Bir uluslararası hikaye daha yazılmalı ve tarihe bir ihtilaf koridoru daha açılmalıydı. 

2024-11-24 10:59:28