"İmgeler, tıpkı para birimleri gibi, pazarın onları götürdüğü her yere serbestçe akmalı mı; yoksa bu neoliberal özgürlük, en uç ifadesi fundamentalizm olan kültürel kimliğin değerleriyle makulleştirilmeli mi?"
“Fakat bu çalışmada esas varılmak istenen, kolektif sanatsal üretimin ve sanat ürününün politik bir angajman edinmesi sürecinin nasıl geliştiği, bu sürecin ne gibi dinamiklerinin olduğu ve arkasında bir yasallık bulunup bulunamayacağı gibi daha sınırlı sorulara yanıt aramaktır.”
Madem toplumun bir kesiminde, daha spesifik olarak Gezi İsyancılarında “bir haysiyet zedelenmesi var “(benim tanımım değil, ben başka sözcükler seçerdim) denildi, bu zedenlenmenin ne denli tek taraflı olmadığı ve yakın bir gelecekte giderilme şansının bulunup bulunmadığı etrafında dönecek yazım.