A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

if istanbul film

Şebnem İşigüzel’den yanıtı zor soru: Özgürlük Uğruna Ne Yapabilirsin?

Şebnem İşigüzel'in son romanı Gözyaşı Konağı'nın iki esin kaynağınden biri Büyükada'dan gitmesini hiç istemediğimiz Adrian Villar Rojas'ın Annelerin En Güzeli yerleştirmesi diğeri Sophia Coppola'nın Marie Antoinette'i... Kadınların birbirlerinin kurdu ve kuşu olduğu bu romanda tarih de adeta kahramanlardan biri. 19. yüzyıl sonu bu Ada hikayesinin, en güçlü tarafı şiddette sınır tanımamasıyken ilginçtir zaafı aşka sınırlar koymasında. Şebnem İşigüzel ile son romanını konuştuk:

"Zaten roman fikri ilk öyle bir görüntüyle geldi. Fowles da roman fikirlerinin hep bir anlık görüntülerle geldiğini anlatır. Hoca Ali Rıza’nın mehtabı seyreden dervişler tablosu filan hep zihnimin bir köşesinde ışıldamıştır. Abdullah Biraderler’in o dönem çektiği portreler. Sonra Bienal’deki Rojas’ın işi, Tüm Annelerin En Güzeli. Çağdaş sanatla bağımı hep canlı tuttum zaten. Takip ettim, izledim, katıldım. Yeri geldiğinde ilhamımı oradan alıyorum çünkü. Hakikaten çağdaş sanat, ruhumun derinliklerinde bir şeyleri uyandırıyor."

Ai WeiWei Sabancı Müzesi’nde ne yaptı?

Ai WeiWei, Sabancı Müzesi direktörü Nazan Ölçer ile görüşmek üzere geldiği İstanbul'da, Sabancı Müzesi'nde, Heinz Mack sergisini gezdi. Changa'da bir içki molası verdikten sonra mültecilerle ilgili yapacağı çalışmanın İstanbul ayağı için görüşmelerine devam etti. Beyoğlu'nda kalan aktivist sanatçı, İstiklal caddesinde bombanın patladığı yeri de ziyaret etti. İstiklal caddesinden çektiği pek çok film ve fotoğrafı instagram hesabından da paylaşmayı ihmal etmedi.

Ai WeiWei'in hem Türkiye'deki mültecilerle ilgili hem de Sabancı Müzesi'nde ne yapacağı şimdiden merak konusu. Ai Weiwei'in uzun uzun sergisini gezdiği Heinz Mack, Sabancı sergisinden önce Ayşegül Sönmez'e Ai Weiwei'in üretimiyle ilgili şöyle konuşmuştu:

"Ai Weiwei ise sadece politik ilişkiler üzerinden sanat yapıyor. Bu tür sanat her zaman düşüşe mahkumdur. Dünyada politik olarak olup biteni yansıttığınız zaman sanat yapmayı sürdüremez olursunuz. Yaptığınız iletişimdir ancak…”

1980’leri aralamak baştan yazmak

Hollanda'dan Van Abbe Müzesi, İstanbul’dan Salt, Madrid’den Reina Sofia müzesinin de katıldığı 1980’lere odaklanan Avrupa sergilerinin derdi pekala 'Avrupa projesini terk etme' olarak özetlenebilir. 'Öykü anlatıcılığının yerelleştirilmesi’ olarak da… 'Süreçlere odaklanmak' ve 'heterotopya aracılığıyla' 1980’lerin yazılmamış tarihlerinin neoliberalizme rağmen direnenlerin öyküsünü hem estetik hem de sosyal işaretler olarak çıkarmak da…

Sıradan faşizme tipik bir örnek “Merhametliler” oyunu

...Yönetmen Guy Cassiers de yaşadığı çağa tanıklık etmekten kaçınmayan, duyarlı ve anti-faşist bir sanatçı… O “Ben politikacı değilim, ama onlara savaşın anlamsızlığını ve dehşetini sahnede fotoğraflarla gösterebilirim’’ diyor. Savaşı, soykırımı, kötülüğün sıradanlığını anlatan oyunlara karşı ilgisiz kalamıyor...

Üç Saatlik “Opera”

Ses araştırmasından ışık araştırmasına, yabancılaşma faktörü uygulayışında 'klasik' ve taviz vermeyen ama dediğim gibi minimalizm tercihiyle 'hikaye"yi aşan, aşıran, Tim Burton'dan, Daft Punk'a güncel bir "hoş olmayan"ı, 'sanat olan'ı sunmasıyla bulunmaz bir deneyim Üç Kuruşluk Opera. 

Ustasız usta Lütfi Akad için

İstanbul Modern, Türkiye sinemasının kurucu yönetmenlerine adadığı yeni bir sergi projesine imza atıyor. “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı proje 95 yıllık yaşamı ve filmografisiyle sinemamızın hikayesini yansıtan Lütfi Akad ile 18 Mayıs'ta başlıyor.

2024-12-28 11:18:22