14. Bienal, Vasıf Kortun ile kaybettiği "kayıp kıta"yla tekrar barışmak istiyor sanki. Pentür, kavrama sığamayacak konvansiyonel işler, füzen ve de çizgi tekrar buyur edilmiş mekana.
Sanatçı Fatih Balcı ve Recep Aksu Çanakkale Boğazı’ndan aldıkları iki şişe tuzlu suyu 10 günlük bir yürüyüşten sonra 14. Bienal küratörü Bakargiev’e teslim ettiler.
Madem 14. İstanbul Bienali Tuzlu Su dedi. Biz de yazarımız Osman Çakmakçı'dan Tuzlu Dizeler derlemesini istedik. Bienali gezerken ilham verici olabilir.
Çocukluğunun bir dönemi 1980’ler ya da 80’lerin sonuna yetişmiş bir nesil için A Nightmare on Elm Street ve Freddy film izlemeyi sevmek demekti; maceraperest çocuk ruhun film ve sinema okyanusunda keşif yapmasına sebep olan ve her zaman çekici gelen yasak bir meyve gibiydi. Gece yatağa girildiğinde korku sebebiydi, karanlıkta sokaklarda yürürken her köşe başına temkinli bir bakış ve uykuya yenik düşmeden önce edilen duaların sorumlusuydu. Wes Craven’in bir daha çıkmamacasına akıllara kazılmasıydı.
Şener Özmen'in Dünya Barış Günü'nde Co-Pilot'ta açılan sergisi “Çıkış Var” sanatçının dilinde bir değişimi ve genel duygusunda bir dönüşümü haberliyor.
Kerem Ozan Bayraktar kuşağının en deneyci isimlerinden. Ayrıntı, plastik ve sayısal yeni medya ile doluşan dünyayı görmeye ve de okumaya çalışıyor. 5 Eylül’de Pg Art’ta açılacak “Et Cetera” dizi de yeni arayışlarla dolu.