Haneke ve Huppert yeniden bir araya geliyor
Amour ile En İyi Yabancı Film Oscar'ının sahibi olan Haneke'nin mülteci krizine de değinecek yeni filmi Happy End ile başarısını tekrarlayacağı söyleniyor.
için arama sonuçları
Amour ile En İyi Yabancı Film Oscar'ının sahibi olan Haneke'nin mülteci krizine de değinecek yeni filmi Happy End ile başarısını tekrarlayacağı söyleniyor.
Nazi tarihini ve Yahudi kültürünü resmettiği çalışmalarıyla tanınan Anselm Kiefer 1960'tan bugüne 150 eseriyle Paris Pompidou Gösteri Merkezi'nde.
Sansürleriyle meşhur sosyal medya platformunun kadın göğsü fobisinin son kurbanı Kopenhag'ın 103 yaşındaki Küçük Denizkızı heykeli oldu.
Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei, sığınmacıların durumuna dikkat çekmek için Yunanistan’ın Midilli adasında bir stüdyo kurdu.
Yıl boyunca fragmanları, afişleri ve lisanslı ürünleriyle gündemi meşgul eden Star Wars: The Force Awakens (Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor) yılın son günlerinde gösterime girse de 1 milyar doları kısa sürede aşan gişesiyle yılın en büyük filmi olmayı başardı. Ancak serinin yaratıcısı George Lucas'a bakılırsa o "çocuklarına" hiç de iyi davranıldığını düşünmüyor.
Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastiâo Salgado’nun “İşçiler” adlı ikonik sergisi, çeşitli metropolleri dolaştıktan sonra İzmir’e de geldi. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki işçilerin çıplak gerçeğini ortaya koyan sergi, modern dünyanın vicdanını sarsan uzun yolculuğunu sabırla sürdürüyor.
Zeki Müren’i ilk kez radyoda duyduğunuzda tüyleriniz ürpermiş miydi? İlk aşkınızı, ah onun gözü kör olası şarkıları yüzünden unutamadınız mı? Tavlada Zeki Müren kapısı hep size mi çıkar? Müren’i gazinoda gladyatör kıyafeti ile izlediniz mi? Memleketi Bursa’da sahneye çıkmamaya yeminli olduğunu duymuş muydunuz? Bir gün hepimiz Zeki Müren’i sevecek miyiz? 0212-988-02-08’i arayın, hafızanızın Zeki Müren köşesinde ne varsa sesli mesaj olarak bırakın ve başkalarının mesajlarını dinleyin. Hatta dilerseniz Müren’in bir şarkısını seslendirin!
Facebook, Google veya sıkça reklamlarında ne kadar doğa dostu olduğunu iddia eden bankalar ve telekomünikasyon şirketleri... Reklamların aksine hiçbiri kömür bazlı enerjiyi ucuza kullanmaktan vazgeçmiş değil. Verilere bakılırsa zaten internet de hiç doğa dostu değil.
III. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali bugün başlıyor.
Film gösterimleri, atölyeler ve söyleşiler ile bir hafta boyunca sürecek festival, 11 filmin prömiyerine ev sahipliği yapıyor.
Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği tarafından ülke sinemamızın inşaa faaliyetlerinin önünü açmak ve geleceğin sinemasına işaret edebilmek motivasyonuyla düzenlenen Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin üçüncüsü 20-27 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek.
III. Boğaziçi Film Festivali Festivalinde ulusal ve uluslararası kısa kurmaca ve belgesel filmlerin yanı sıra bu yıl ilk defa uluslararası uzun metraj filmlere de yer verilecek.
Bir hafta boyunca sürecek olan festival, aralarında Journey to the Shore, Our Everyday Life ve Chasuke’s Journey” filmlerinin de yer aldığı 11 filmin prömiyerine de ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca, festival boyunca sinemaseverler için usta sinemacıların katılacağı paneller, forumlar, atölye çalışmaları düzenlenecek.
Festival kapsamında, Hollywood’lu ünlü isimlerin oyuncu koçu Susan Batson da masterclass dersleriyle ilk kez Türkiye’de profesyonel oyuncularla bir araya gelecek.
III. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’ne ilginin büyük olduğunu vurgulayan festival Başkanı Ogün Şanlıer,
“Festivale bu sene 111 ülkeden toplam 2621 kısa film başvurusu aldık, kısa film alanında genç yapımcı ve yönetmenlerin yeni filmler üretmesine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Ayrıca, bu yıl ilk defa Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’na yer vermeye başladık ve bu kategorideki en iyi filmi 50bin $ ile ödüllendiriyoruz.” dedi.
Festivalin Genel Sanat Yönetmeni Kamil Koç ise görüşlerini “Dünya sinema literatüründe Türk sineması diye bir olgu yok. Uluslararası boyutta bir festival düzenleyerek Türk sinemasının önünü açmayı, genç yapımcı ve yönetmenlerimizin dünya ölçeğindeki çalışmalarına katkı sunmayı istiyoruz” şeklinde ifade etti.
20-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek III. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde filmler, Uluslararası Uzun Metraj Film, Ulusal Kısa Kurmaca Film, Ulusal Kısa Belgesel Film, Uluslararası Kısa Kurmaca Film, Uluslararası Kısa Belgesel Film, İstanbul Medya Akademisi Destekli Filmler ve Y-Istanbul OIC kategorilerinde yarışacak. Festivalin ödülleri ise şu şekilde:
Uluslararası Uzun Metraj Film Ödülleri: En iyi Uluslararası Uzun Metraj Film Ödülü: 50.000$ En İyi Yönetmen Ödülü: 5.000$ En İyi Senaryo Ödülü: 2.500$ En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü: 2.500$ En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: 2.500$ En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: 2.500$ Kısa Film Ödülleri: En İyi Ulusal Kısa Kurmaca Film Ödülü: 15.000TL En İyi Ulusal Kısa Belgesel Ödülü: 15.000TL En İyi Uluslararası Kısa Kurmaca Film Ödülü: 10.000TL En İyi Uluslararası Kısa Belgesel Ödülü: 10.000TL Kısa Film İzleyici Ödülü: 5.000TL Ahmet Uluçay Büyük Ödülü: 50.000TL Özel Ödüller: En İyi İstanbul Medya Akademisi Destekli Film Ödülü: 5.000TL Y-Istanbul OIC En iyi Film Ödülü: 5.000 $, En İyi İkinci Film Ödülü: 3.000$, En İyi Üçüncü Film Ödülü: 2.000 $ Jüri Özel Ödülü: 1.500 $
III. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin programına, panel ve söyleşilerine www.bogazicifilmfestivali.com web sitesinden ve festivalin sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.
facebook.com/ BogaziciFilmFestivali
twitter.com/BogaziciFilm
instagram.com/bogazicifilmfest
youtube.com/ BoğaziçifilmFestivali
#bogazicifilmfestivali
Evin sanat galerisinde açılan 'Nuri İyem 100 yaşında' başlıklı sergi bir kez daha Nuri İyem'in sanatı üzerine düşünmemizi sağlıyor. Sanatçı Özdemir Altan, sanatatak.com'a yaptığı özel açıklamada Nuri İyem'in sanatını tecimsel, popülist ve ilüstrasyon olarak değerlendirdi.
Nuri İyem, sanat sanat içindir yaygın gerçeğini populist bir tecimsellikle dönüştüren yani sanat halk içindir’in Türkiye’de ilk temsilcisidir. Bence resmin satılması, koleksiyonculuğun canlanması üzerine yararları oldu.
Her alanda olduğu gibi sanatta da ilk formasyon belirleyicidir. Eğer baştan yanlış öğrendinizse kesin olarak hiçbir şansınız yoktur.
Türkiye’de sanat müzesi olup da ilk dersleri oradan alma fırsatımız olmadığı için yargım Türkiye için çok daha yerindedir.
Nuri İyem’in kuşağı ise Çallı ve hele hele Leopold Levy gibi üçüncü sınıf bir ressamın öğretisi ürünü...
Aralarında Paris'e gidenler ve yıllarca yaşayanlar da aynen dediğim gibi ilk formasyonlarının kesin belirleyiciliğinden kurtulamadılar.
O sıralarda Fransız resmi bile bocalıyor. Soyut resim furyasında yer kapışılıyor...Tabii ki bizimkilerden hiçbirine pay düşemezdi. Nuri İyem ise en iyi niyetiyle Türkiye’de ancak illüstrasyonlar yapabildi.
Zeki Faik’e sordum: ‘Hocam sizler Paris’e gittğinizde köprünün altından nice sular akmıştı, onları görmediniz mi?’ Yanıtı şu olmuştu: ‘Biz İstanbul köyünden Paris şehrine giden köylülerdik.’