43. İstanbul Film Festivali’nin başlamasına sayılı günler kaldı, nefis bahar günlerimizi festivalin harika filmleriyle taçlandırmak için sabırsızlanıyoruz. Fest... devamı...
Modern Amerikan edebiyatının benzersiz seslerinden biri olan Julie Otsuka, Japon-Amerikan deneyiminin yüzyıllık tarihini yazdığı üç küçük kitabında ustaca anlat... devamı...
Sofra, yalnızca yemek yediğimiz yer değil, toplumsal varlık olarak belki de ilk değerli bir arada olma biçimimizdir.
Masa, çok sonra tasarlanmıştı. Ama o mob... devamı...
...Arkaplan Akustik sesli ve bir o kadar sessiz bir sergi. Çok sesli bir binanın en sessiz katında. Olmak istediği gibi. Duymak ve görmek arasında. Ağlamak ve g... devamı...
Söyleşi için bir giriş metni yazmaya başladığımda, uzun süre boyunca “Michael Kenna, 1953 doğumlu İngiliz bir fotoğrafçı” cümlesinden öteye gidemedim. Bunun n... devamı...
Bu haftanın şarkısı neredeyse yarım asır önce çıkan bir albümden, Ege Bamyası'ndan "Sing Swan Song"...
Krautrock grupları arasında önemli bir yere sahip olan... devamı...
“O halde siyah renkli bir deriye sahip olan bir adamın bu ülkede nasıl bir deneyimi oldu, bundan sonra nasıl bir deneyimi olabilir? Bir zenci nasıl tarih yazabilir, sert ya da yumuşak, politik ya da özel, açık ya da örtülü bir başkaldırı tahriğine kapılmadan düşünebilir ya da nefes alabilir mi?”
Dinamo Mesken, futbol üzerine bir serginin sahip olabileceği tüm zaaflardan uzak futbolun serbest bir işaret olarak salınabileceği, bireyin hikayesini anlatabilme duyarlılığına ve cesaretine sahip kesinlikle yenilikçi bir sergi. Hüzünlü, katmanlı ve sakin. En mühimi yine altını çiziyorum, duyarlı... Hassas işte. Hassasiyet dolu.