"Çamlıca’daki Eniştemiz, ilk baskısı 1944 yılında yapılan Abdülhak Şinasi Hisar’ın küçük ve çok büyük romanı. Yazarın lirik üslubuyla dönemin Çamlıca’sını ve İstanbul’unu okumak hem öğretici, hem de hakikatten çok zevkli."
Jean -Louis Fabiani, kısa bir süre önce İstanbul'daydı. Fransız filozofu kimdir isimli kitabı Bilgi Üniversitesi Yayınları'ndan çıktı. Fransız filozofun kim olduğunun yanı sıra Fransa dışına örneğin bizim memlekete nasıl geldi ve gitti, birlikte düşündük.
"Sanat diye bir şey yoktu zaten; biz bunu ta okuldayken öğrenmiştik. Aslında sırf işimize gelmediği için görmezden geldik. #Gezi sürecindeki üretim de sanatın namevcudiyetini, kralın çıplak olduğunu, sert bir şekilde yüzümüze vurdu."
"İmgeler, tıpkı para birimleri gibi, pazarın onları götürdüğü her yere serbestçe akmalı mı; yoksa bu neoliberal özgürlük, en uç ifadesi fundamentalizm olan kültürel kimliğin değerleriyle makulleştirilmeli mi?"
Ünlü sanatçı Thomas Hirschorn'un politik sanat yapmak üzerine 2008 yılında kaleme aldığı metni, içinden geçtiğimiz şu günlerde sanatın siyasetle ilişkisi açısından değerli, yol gösterici olmakla birlikte tartışmaya açık.
“Hiç bir ‘gerçekliğin’ anlamı göründüğü ile sınırlı değildir; ilk anlamından farklı bir ikincil anlam daha taşır. Fotoğrafların asıl ortak yanı, objektifin gördüğünün dışında ve yapanın kendisinden başkasının tahayyül edemeyeceği o son kareyi sunmak üzere oluşturulmuş olmalarıdır. Ve, bu görüntülerin çekici olduğu kadar itici olma hali ve hakkı vardır.”
İçinde bulunduğumuz anların tam da yaşanırken arşivlenmesi, kriz zamanlarında algoritmik küratörlük, eleştirel kolektif zekâ ve bir düşünce aracı olarak teknolojik dil konularının tartışmaya açıldığı etkinliği yeni medya ve maduniyet alanında çalışan sosyolog ve sanat eleştirmeni Ebru Yetişkin değerlendirdi.