Dünyanın en büyük ve en kapsamlı kitap fuarı olan Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı bu yıl 69.kez 11-15 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Fuarı... devamı...
"... Bazen yaptığım şey sanat mı diye insan düşünüyor. Her inşaatta kullanılan merdiveni ve tahtayı bir sanat galerisine getirdiğim için mi sanat oldu? Burayı... devamı...
Salt’ta açılan İşveren Sergisi, fikir düzeyinde yeniliği ve uygulamada özeniyle ayrışan hemen her yapıda hevesli bir mimara, tutkulu bir işverenin karşılık geld... devamı...
Usta heykeltıraş Mehmet Aksoy, Anna Laudel Contemporary’de açtığı sergisiyle karşımızda. “Çekicin Rüzgârındaki Ezoterik İllüzyonlar”* adını verdiği sergi, Kar... devamı...
28 Mayıs'a kadar sürecek festival Türkiye’den ve yurtdışından çeşitli oyun, dans, performans ve yan etkinliklerden oluşan zengin bir programla tiyatroseverlerle buluşacak.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından hazırlanan ve Beşiktaş Belediyesi tarafından desteklenen “Yaşar Kemal’e Bir Ara’lık Bakış” Sergisi, Kemal’in İstanbul’a ilk geldiği yıllardan ölümüne kadar olan dönemi kapsayan fotoğraflardan oluşuyor. Sergide aynı zamanda onun fotoğrafları büyük bir Anadolu destanıdır dediği Ara Güler'in çektiği Yaşar Kemal fotoğrafları da yer alıyor. Sergi için Cevat Çapan'ın kaleme aldığı yazıyı yayınlıyoruz.
"Bu kadar zarif, bu kadar bilge, bu kadar alçakgönüllü, bu kadar insancıl mı olur bir büyük sanatçı!"... Alin Taşçıyan yakından tanıdığı ünlü İtalyan yönetmen Ettore Scola'yı tatlı sözleri ve söyleşisiyle uğurluyor.
Hollywood'un asi çocuğu Quentin Tarantino dijital devrime kurban giden selüloid filmi tüccar George Lucas ve üç boyut fanboy'u David Cameron'ın elinden kurtarmaya geliyor. Bugüne değin sadece 10 filmde kullanılan Ultra Panavision 70 ile çekilen The Hateful Eight'in değirmenlerle savaşını sanatatak.com yazarı Defne Kırmızı yazdı.
Sinem Dişli'nin 10 Ekim-14 Kasım tarihleri arasında Empire Project'de gerçekleştirdiği Currents sergisi üzerine:
"Urfa’nın ‘taşında toprağında’ yaşamaya devam eden başka türlü bir uygarlığın ve dünya görüşünün izleri ay ışığının esrikliği altında sunuluyor. Bu esriklik de klasik doğu-batı, evrensel-yerel çatışması üzerinden giden bir sosyolojinin yerini, bir ayin halinin almasını sağlıyor."
Alternatif dünya ideallerinin en görkemli zamanlarından 1960’larda bastıkları gece kulüplerinin duvarlarına “Ya herkes dans edecek ya da hiçkimse” yazıp da kaçmışların liderlerinden Jose Mujica artık pek de dans edemediği bir zamanda Türkiye’ye gelip beklemediği bir ilgiyle karşılaşınca hayatında bir şey değişti mi bilinmez ama bizim hayatımız sanki aynı kaldı.