Cumhuriyet dönemi azınlık politikaları ve strateji bağlamında 6-7 Eylül Olayları
Kendi tarihimizin hakikatlerinden biriyle yüzleşmek isteyenler için belgeler ve kitaplarla 6-7 Eylül 1955...
için arama sonuçları
Kendi tarihimizin hakikatlerinden biriyle yüzleşmek isteyenler için belgeler ve kitaplarla 6-7 Eylül 1955...
Her şey Katia Krupennikova'nın Post-Peace (Barış Sonrası) sergisinin, Türkiye'deki siyasi koşullar yüzünden Akbank Sanat tarafından iptal edildiğini açıklamasıyla başladı. Uzun bir aradan sonraysa serginin sanatçılarından ortak bir açıklama geldi. Başak Şenova "Gri alanda kalmaya kararlıyım" dedi. Şimdi de o gruptan Belit Sağ, şahsı adına açık bir mektup paylaştı.
27 Haziran-25 Temmuz 2016 İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 19 yıldır Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali 23. kez, 27 Haziran-25 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 23. İstanbul Caz Festivali, 20’nin üzerinde mekânda 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçının katılımıyla gerçekleştirilecek yaklaşık 50 konserle, bu yaz da İstanbulluları caz müziğinin efsaneleriyle buluşturacak.
Güncel politiğiyle boynumuzu büken 2015'te hayallerimiz ne kadar azalsa da hayal kırıklıklarımız azalmayınca Sanatatak ekibi olarak bu kara yıla bir listeyi borçlu hissettik.
52. Antalya Uluslararası Film Festivali yıldızlar geçidine sahne olan açılış töreni ile başladı. Hafta boyunca ulusal ve uluslararası yarışma filmlerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından en yeni ve bol ödüllü özel yapımların izleyicilerle buluşacağı festivali sanatatak ekibinden Merve Genç adım adım takip ediyor.
amber’15 kapsamında 15 Kasım'a kadar devam edecek sürekli açık sergi çalışmalarının yanı sıra bu cumartesi farklı etkinliklerle ön plana çıkıyor.
Zafer Aracagök, Alan İstanbul'daki Arkadan Yaklaşmak sergisiyle ve Kült Neşriyat'tan çıkan Atopolojik Sapmalar Deleuze ve Guattari kitabıyla ansızın geldi gündemimize oturdu. Bu gündeme yakından bakmayı denediğimizde, bakmak fiilinin italyanca kökenini -guardare- hatırlatırcasına -arkasına bakmak, gardını almak- mimetik olma biçimlerine karşı geliştirdiği pek çok imge ve düşünceyi görmek mümkün. Ve belki de bu bir imkandır: "Kimlik ile girdiğimiz mücadeleleri, savaşları" tedavi edebilir. Aracagök'le arzudan cinselliğe, kadınoluş'tan hırsızoluş'a Zizek'ten Badiou'ya pek çok şey'i görüştük.
Tatavla Tiyatro’nun Lysistrata Düşleri, savaşın güncelliğiyle birleşerek beni, peşinen, cezbetti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 31 Ekim – 1 Kasım tarihleri arasında santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen “1964 Sürgünleri: Türkiye Toplumunun Tek Tipleştirilmesinde Son Dönemeç” adlı konferansta, İstanbullu Rumların 20. yüzyılda maruz kaldıkları en büyük kitlesel göçe neden olan 1964 kararı ve sonuçları değerlendirildi.
Konferans, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı İlay Romain Örs’ün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında 1964 sürgünlerinin yakın tarihin çok az bilinen bir sayfası olduğunun altını çizen Örs, yarım yüzyıl önce İstanbul Rum topluluğu kadar tüm Yunanistan ve Türkiye toplumlarını derinden yaralayan bu büyük travmayı anmak, anlamak, anlatmak amacıyla bu konferansın düzenlendiğini belirtti.
Örs, “Yakın tarihimizin bu sarsıcı dönemi, ilk kez bu kadar kapsamlı bir konferansta konunun uzmanlarıyla genç araştırmacılar tarafından ele alınıyor. Bu anlamda, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin sunduğu akademik özgürlük ortamında bir araya gelmiş olmak son derece büyük bir önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Küçük Asya Çalışmaları Merkezi’nden Stavros Anestidis, Vakıflar Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Lakis Vingas, akademi düyasından Iraklis Millas, Cengiz Aktar, Baskın Oran, Ayhan Aktar, Samim Akgönül gibi önemli isimlerin konuk olduğu konferansta, Yunanistan uyruklu İstanbullu Rumların 1964’teki göçüyle sonuçlanan süreç; kararın alınma koşulları ve karar sonrasında yaşananlar, sürgünü yaşayanların tanıklıklarıyla birlikte ele alındı.
1964 sürgününe dair kritik başlıkları değerlendiren Baskın Oran, tehcir kararının Kıbrıs sorunuyla ilgisine yönelik incelemesini paylaştı. Oran, “1920’lerden o döneme kadar gayrimüslimlerin yaşamlarının birçok farklı açıdan zorlaştığını görüyoruz. Hem toplumsal hem de hukuki olarak süregelen bu etmenler ve 1964 sonrasında da devam eden çeşitli olaylar sebebiyle, bu tehcir kararının sadece Kıbrıs sorununa bağlanması yanlış olur” şeklinde konuştu.
Niyazi Kızılyürek konferansta yaptığı konuşmada göçte Kıbrıs sorununun rolünü tartıştı. Alper Kaliber dış politikaya ulusal kimlik perspektifinden bakarak Kıbrıs meselesiyle sürgünü değerlendirdi.
Rita Ender’in “Azınlık Hukuku Bağlamında Sürgünler” başlıklı konuşma yaptığı konferansta Ceren Sözeri meselenin 1964’te basında nasıl yer aldığını sunumunda aktardı.
Sürgünü yaşayan Rumların Yunanistan’da karşılaştığı sorunları ise Maria Kazantzidou ve Eleni Ioannidou “Selanik'te İstanbul Rum Sürgünler”; Emre Metin Bilginer ise “Sürgündeki Rumların Yunanistan'daki Entegrasyon Süreci” başlıklı sunumlarıyla aktardı.
1964 yılında alınan bir kararla on binlerce İstanbullu Rum’un göç etmek zorunda kalmalarının 50. yılında, İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından Küçük Asya Çalışmaları Merkezi, Babil Derneği ve İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu katkılarıyla ve Açık Toplum Vakfı’nın maddi destekleriyle düzenlenen konferans, “20 Dolar 20 Kilo” adlı serginin açılışıyla sona erdi. Göç edenlerin anı ve tanıklıklarının yer aldığı “20 Dolar 20 Kilo” İstanbul Bilgi Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi’nde 30 Kasım’a kadar görülebilecek.
http://www.facebook.com/istanbulbilgiuniversitesi http://twitter.com/bilgiofficial
Dosyanın üçüncü ve son bölümü huzurlarınızda...