Kartpostallardan yansıyan ‘Türkiye, açık şehir’ görüntüleriyle bir dönemin tanıklığına götürüyor Vahap Avşar bizi. Kıyafetinden gözlüğüne belli bir erkek tiplemesinin hâkim olduğu, kadının hemen hemen hiç gözükmediği, askerin mutlak egemenliğini kutsadığı, kim bilir kaç faili meçhulü ‘gezdiren’ beyaz Renault’lu yıllar. ‘70 ve ‘80’li yıllarda sokağın, gündelik hayatın dili doğanın mavi/yeşiline tezat bir karamsarlığı görselleştiriyor.
Moving Image İstanbul bu yıl 4-6 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek. Sanatatak'ın medya sponsoru olduğu fuarda kaçırmamanız gereken videoları derledik. Üç gün sürecek fuara uğramayı ihmal etmeyin ve bu işleri sakın kaçırmayın!
Lydia Lunch bir No Wave efsanesi, Sonic Youth ve Nick Cave’le çalıştı, kitaplar yazdı ve sanatla uğraştı. Şimdi 56 yaşında ve hala, pop kültürün ticarileştirilmesine öfkeleniyor: "Para için yapıyorsanız, sanat yapmıyorsunuzdur. Ticaretle uğraşıyorsunuzdur" diyor Lunch. Guardian'da Nadja Sayej imzasıyla yayınlanan yazıyı çeviri ekibimizden Billur C. Yılmazyiğit çevirdi.
Bohemia’nın gerçek adı, daha doğrusu gerçek dünyadaki karşılığı, Lümpen proletarya’dır: yeni toplumsal sınıflar arasında yer edinemeyen belirli bir kesimin –topraklarına el konulan çiftçiler, işsiz esnaf ve zanaatkarlar, parasız aristokratlar, fahişeliğe zorlanan taşra kızları- içine düştüğü tampon bölge.
"Game of Thrones'un (Taht Oyunları) tamamen materyalist bir okuması neye benzer?"
Sam Kriss, bu sorudan yola çıkarak daha önce Guardian'da Paul Mason tarafından yazılan makaleye cevap niteliğinde, Jacobin dergisinde bir yazı yayımladı. Bize de Özlem Akarsu'nun çevirisiyle yayınlamak düştü. Bakalım televizyonun kült yapımı geçmiş, bugün ve geleceğe dair neleri anlatıyor?
Supercommunity'nin 54. Venedik Bienali çerçevesinde çeşitli sanatçı, yazar ve filozoflardan yayınladığı yazıları Türkçe'ye çevirmeye çevirmenimiz Özlem Akarsu'nun değerli katkılarıyla devam ediyoruz. Bu kez David Hadge ve Hamed Yousefi'nin Kusursuz Yerellik: Çağdaş Küresel Sanat ve Eşitsiz Gelişim başlıklı yazısında sıra...
(Özlem Akarsu, çevirisinde Residence Programı'nı Misafirhane olarak kullanmayı tercih etti.)
Bir İstanbul Ermenisi… Lübnan’dan kalkan zaman treninin, İstanbul durağındaki ‘kara kedi’si, Roma’nın paparazzisi… Fellini’nin La Dolce Vita’sı İtalya’nın Aichè Nanà’sı… Bir dansöz…