A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

doğa

DÜŞÜŞ VE ACTIO IN DISTANS Her Düşenin Kanadı Yoktur

Nietzsche'nin yazdığı bazı fragmanlarda ortaya çıkan ve filozofun actio in distans tutkusunu kanıtlayan ayrıntılara pek girmeyeceğim ama burada altını çizmek istediğim şey, uzaktan etki konusunun düşmekle ilgili herhangi bir tartışmada düşme, düşebilme eylemlerini komplikasyona uğratarak, her düşüşün bir ayakta kalma mücadelesi olduğunu savunmak olacak.

Korhan Gümüş’ten Tayyar Akkurt’a yanıt

2012'de Taksim Meydanı'ndaki Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) güçlendirilmesi için açılan ihaleyi kazanan Taca İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Tayyar Akkurt, “AKM projesini aldık ve söküm işlerine başladık. Fakat ortaya güçlendirme yapılamayacak kadar çürük bir bina çıktı. Bir baktık kolonlar bitmiş, temelin altından su bile geçiyor. Kirişler, demirler çıkmış. Bazı yerlerde kolonlar bağlanmamış. Bazı yerlerde kolon bağlantıları dahi yok" diye konuştu.

Akşam gazetesinden Mehmet Ali Ergün'e konuşan Tayyar Akkurt, "Biz bu bina yeniden güçlendirilemez dediğimiz noktadan bu yana üç yıl geçti. Bakanlıktan bize 'Bekleyin karar çıkacak' dendi, biz de bekliyoruz. Biz ihaleyi aldığımız dönemde bize 'Tavandaki ahşapları muhafaza edin' dediler. Yahu yenisini sıfırdan yapalım. Bir sanat eseri olsa tutarsınız, yenisinde de aynısını kullanırsınız. Tavanda ahşap denilen bizim normal 10’a 10’luk çıtalar. Tarihi eser olmayıp da tarihi eser mantığı güdülen bir bina” dedi.

Mimar ve aktivist Korhan Gümüş, Akkurt'a yanıt vermekte gecikmedi. Gümüş soruyor:

"Neden araştırma yapılmadan yıkalım sonra ne isterseniz yapalım dendi?"

 "AKM için (benim yönettiğim projede) konuyu iyi bilen uzmanlar çalıştı ve her açıdan incelenerek statik projesi de hazırlandı. Güçlendirme yapmak demek yalnızca mevcut kolonları sağlamlaştırmak değil. Örneğin statik projesinde bazı duvarların yerine betonarme perdeler konuldu. Bugünkü durumda yıkıp yeniden de yapılabilir elbette. Ancak Sütlüce'ye falan bakınca yapılamayacağını düşünüyor insan. Çünkü kamu mantığı başka türlü işliyor. Müellif hizmeti (proje-denetim) almayı beceremiyor kamu, örneğin.

Ayrıca neden bu yıkma sevdası asıl ona bakmalı. O zaman daha araştırma yapılmadan neden "yıkalım sonra ne isterseniz yaparız" dendi? Nereden biliyorlardı, çürük olduğunu?

Neden sürekli bana "kutu gibi bir bina, bunun nesini seviyorsunuz" dendi, sanki ben illa da korumak gerekir diyormuşum gibi?

Neden Kültür Başkenti programına koymamıza itiraz edildi? Neden konudan haberi bile olmayan bilirkişi raporu ile AKM onarımı durdurulunca Erdoğan rahatladı ve "istemiyorlarsa, yapmayın" talimatını verdi?

AKM için özgür bir profesyonel ortamın sağlanması gerekir, daha önce yaptığımız gibi. Bina sonuçta yıkılabilir de, yıkılmayabilir de. Ben de onu söylemiştim zamanında. Sonuçta dünyanın en iyi uzmanları hazırladığı o projeyi ve Erdoğan da yıkmak istediği binaya 80 milyon bütçe ayırmak zorunda kaldı. Asıl mesele düşünmeyi yasaklamak. Sanki yıkmak isteyen de, tozuna dokunamazsın diyen de AKM'yi Anıtkabir gibi kutsal bir mekan olarak görüyor. Daha ne kadar bu şapşallığa seyirci kalacağız?"

article placeholder

İstanbul Film Festivali ödülleri açıklandı

35. İstanbul Film Festivali'nin Ulusal Yarışma bölümünde, En İyi Film dalında Altın Lale Ödülü'nü, yönetmen Ahu Öztürk'ün "Toz Bezi" filmi kazandı. Ödül gecesine, "Toz Bezi" ile yönetmen Mustafa Kara'nın "Kalandar Soğuğu" filmlerini damgasını vurdu.

Cem Davran'ın sunuculuğunu yaptığı gecede ilk olarak, bu yılki Sinema Onur Ödülleri'ni kazananlara Altın Lale'leri verildi. Jeyan Ayral Tözüm, Şerafettin Gür, Suzan Avcı ve Perran Kutman ödüllerini alırken, geçtiğimiz günlerde vefat eden ünlü yönetmen Ülkü Erakalın'ın ödülü oğlu Murat Erakalın'a takdim edildi.

Meslek hayatının 60. yılında, Türk Sineması'na katkılarından dolayı Türker İnanoğlu'na da Özel Ödül verildi.

 

'SAVAŞLAR KADINI VE ÖNCE ÇOCUKLARI VURACAKSA BARIŞI DA KADINLAR KURACAK"

 Ulusal Yarışma'da En İyi Film dalında Altın Lale Ödülü'ne Ahu Öztürk'ün "Toz Bezi" adlı filmi layık görüldü. Ahu Öztürk ödülünü Jüri Başkanı Müjde Ar'dan aldı. Ahu Öztürk, yaptığı kısa konuşmada, "Ben ödülü, Şırnak'ta çocuklarının ölüsünü buzdolabında saklayan annelerden, yurtdışında çocuğuyla vedalaşıp burada tekrar cezaevine gelen sevgili Meral Camcı'ya uzanan o yol adına alıyorum. Savaşlar kadınları ve önce çocukları vuracaksa, barışı da kadınlar kuracak" dedi.

En İyi Yönetmen dalında Altın Lale, "Kalandar Soğuğu" filmiyle Mustafa Kara'ya verildi. Kara'ya ödülünü Onur Ünlü takdim etti.

Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü'ne Barış Kaya ve Soner Caner'in "Rauf" adlı filmi layık görüldü. Filmin yönetmenlerine ödülü, Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Simge Balaban takdim etti.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü "Toz Bezi" filmindeki rolüyle Asiye Dinçsoy'un oldu. Oyuncuya ödülünü jüri üyesi Tansu Biçer verdi. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü "Kalandar Soğuğu" filmindeki rolüyle Haydar Şişman kazandı. Haydar Şişman ödülünü, jüri üyesi Niki Karimi'den aldı. En İyi Senaryo Ödülü'nü "Toz Bezi" filmiyle Ahu Öztürk kazandı. Ödülü jüri üyesi Murat Uyurkulak verdi. En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü'nü, "Kalandar Soğuğu" filmiyle Cevahir Şahin ve Kürşat Üresin kazandı. Ödülü jüri üyesi Torsten Frehse verdi. En İyi Kurgu Ödülü'nü "Kalandar Soğuğu" filmiyle Mustafa Kara, Umut Sakallıoğlu ve Ali Aga kazandı. Ödülü Çiçek Kahraman takdim etti. En İyi Özgün Müzik Ödülü "Tarla" filmiyle Doğan Duru'ya verildi. Ödülü, müzisyen Mabel Matiz takdim etti.

DİĞER ÖDÜLLER

Festivalde, Uluslararası Yarışma Altın Lale Ödülü'ne Meksikalı yönetmen Rodrigo Plá'nın "Bin Başlı Canavar" adlı filmi değer görüldü. Altın Lale Uluslararası Yarışma Jüri Özel Ödülü'nü ise İngiliz yönetmen Brady Corbet'in "Bir Liderin Çocukluğu" adlı filmi kazandı. Ulusal Kısa Film Yarışması'nda En İyi Kısa Film Ödülü'nü Ziya Demirel'in "Salı" adlı filmi kazandı. Ödülü yönetmene jüri üyelerinden Can Evrenol verdi. Barış Sarhan'ın "Cemil Şov" adlı filmi ise Mansiyon ödülüne layık görüldü. Ulusal Belgesel Yarışması'nda da En İyi Belgesel Ödülü Onur Bakır ve Panagiotis Charamis'in yönettiği "Hazır Ol!" filmine verildi. Ayşe Polat'ın yönettiği "Ötekiler" filmi ise Mansiyon'a layık görüldü. Bu arada, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'nü "Çırak" filminin yönetmeni Emre Konuk kazandı. Sanatsal açıdan değeri tartışmasız olan, bunun yanı sıra karşılıklı iletişimi destekleyen ve birleştirici özellik taşıyan filmlere verilen Cineuropa.org Ödülü'nü bu yıl Türkiye Sineması Altın Lale Ulusal Yarışma'da yer alan Ahu Öztürk'ün yönettiği "Toz Bezi" filmi kazandı. (DHA)

Camilla Rocha’yla Chat: “Saplantı bir ihtiyaçtır”

Bu haftadan itibaren online söyleşilere başlıyorum. Aslında bunlara birer sohbet demek gerekiyor hatta internet diliyle bir 'chat' söyleşi. Emaille yapılanlardan farklı olarak canlı yapıldığı için kesinlikle hayatın içinde öte yandan fiziksel olarak iki ayrı yerde farklı fiziksel koşullarda gerçekleştiği için sürprizlere açık oluyor. Bu bir söyleşi formu... Chat söyleşilerime Camilla Rocha'yla başladım. Onunla kaldığım yerden başkasıyla devam etmeyi planlıyorum. Krank Gallery'deki Camilla Rocha'nın 16 Temmuz'a kadar devam edecek solosunu mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.

2024-11-28 12:32:51