Björk'ün ilk olarak MoMA'da görücüye çıkan videosu Black Lake, tüm ruh köpürtücülüğüyle müze duvarlarını aşarak internetle buluştu. Björk’ün ‘yara’sına parmak basmaya, Black Lake’e böyle buyurun...
Ediz Hafızoğlu, 22. İstanbul Caz Festivali kapsamında 3 Temmuz’da Salon IKSV’de sahne alacak. Bu konserde kendisine ve ekibine Pixel ve Mopti gibi gruplardan tanıdığımız Norveçli üretken müzisyen, saksofoncu Harald Lassen eşlik ediyor olacak. Biz de fırsatı yakaladık; konseri bahane edip Ediz Hafızoğlu ile ne zamandır biriktirdiğimiz bir sürü şeyi beraberce konuştuk: İlk solo albümü, dergicilik, müzisyenlik ve müzisyenlerin örgütsüzlüğü...
Toprak, mantar gibi her yerden türeyen HES’lerin (HES demişken; #heslerekarsısesver #munzuradokunma! ), nükleer santrallerin, AVM’lerin ve bilumum doğa karşıtı yerin inadına toprağın, suyun kıymetini bilen bildiren bir roman. Aslında bir noktada iklim edebiyatı kapsamında da değerlendirilebilir.
Radikal Rus grup AES+F ile 2007 tarihinde İstanbul'da söyleşi yapma fırsatını bulmuştum. Grubun en büyük özelliği cesur ve dijital dünyadan çok beslenen hiper gerçekçi ifadesinin kifayetsiz kalacağı melez bir dil üretmesiydi. Venedik bienaline paralel projeleri Inverso Mundus'da yine dev ekranlarda etkileyici görselliğe sahip filmleriyle bu dili konuşmayı üretmeyi sürdürüyorlar. Her zamankinden daha görkemli ve bu kez dev sanat tarihinin içinden konuşuyorlar sanki...
“Mad Max” serisinin yeni kuşak filmi “Fury Road” geçmişteki distopyanın içinden günümüz dünyasının ütopyasını üreten, çok iyi çekilmiş bir aksiyon filmi.
"Contemporary dediğimiz güncel sanatta yaşanan bir tıkanma, sıkıcılaşma, rutinleşme, resmi tekrar tartışılabilir ve “geri çağırılabilir” kılmaya çalışıyor gibi. Aşırı kavramsal ve “text”e bağlı giden bir rutinleşme ve standartlaşma yaşıyoruz; bu açık!" Ali Şimşek yazıyor.