A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

cumhuriyet

Yaşar Kemal’le buluşmalar

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından hazırlanan ve Beşiktaş Belediyesi tarafından desteklenen “Yaşar Kemal’e Bir Ara’lık Bakış” Sergisi, Kemal’in İstanbul’a ilk geldiği yıllardan ölümüne kadar olan dönemi kapsayan fotoğraflardan oluşuyor. Sergide aynı zamanda onun fotoğrafları büyük bir Anadolu destanıdır dediği Ara Güler'in çektiği Yaşar Kemal fotoğrafları da yer alıyor. Sergi için Cevat Çapan'ın kaleme aldığı yazıyı yayınlıyoruz.

Gezi Parkı’ndaki ağaçlara ne oldu

Gezi parkındaki ağaçların kuruduğuna dikkat çeken Cumhuriyet'in internet sitesindeki haber üzerine Korhan Gümüş ve Cem Tüzün olay yerinde inceleme yaparak görüş bildirdi.

Gezi Parkı'ndaki ağaçlar neden kuruyordu?

Mimar ve aktivist Korhan Gümüş'e göre bunun nedeni tuz.

Evet, bir zamanlar otopark için dökülen tuzun hala temizlenmemiş olması:

"Taksim Gezisi'nin Trafik Vakfı tarafından otopark olarak kullanılmasını biz engellemeden önce (2000), her gün binlerce araç park ediyordu. yaya köprüsü dahi araçlarla doluyordu. Bu nedenle her kış zemine en az 60 ton tuz seriliyordu. Bu tuz temizlenmedi. Bu yüzden gönüllüler olarak hazırladığımız yönetim planının bir ögesi de "ekolojik onarım"dı. Hyatt Regency mücadelesinde kesilen ağaçları tek tek fotoğraflayıp, yerine tekrar diktirmiştik. Park ve Bahçeler Daire Başkanı İhsan Şimşek ağaç nasıl kurutulur, bunun ihtisasını yapmış bir kişidir. Dolayısı ile Gezi'ye yeniden sahip çıkmaktan başka çare yok.Kamuoyuna gönüllüler tarafından hazırlanan yönetim planını tekrar tekrar sunmak lazım."

Gezi Parkı'nda özel olarak bir inceleme yapan Cem Tüzün'e göre, İBB bir süre önce Gezi Parkı'nda kuruyan ağaçları kesmek için Koruma kuruluna başvurmuş. Ya da Gezi Parkı'nda kuruyan ağaçlar konusu bir şekilde kurul gündemine gelmiş. Koruma Kurulu İBB'ye bir yazı yazarak, kuruyan ağaçların yerlerini gösteren bir röleve hazırlanmasını, ağaçların neden kuruduğunun belirlenmesini, kuruyan ağaçların yerine ne yapılacağının belirtilmesini istemiş. Bunlar yapılana kadar kuruyan dal/ağaçlarla ilgili güvenlik önlemlerinin alınmasını istemiş. Geçtiğimiz günlerde yağan yoğun kar kuru dalların kırılmasına neden olmuş. Dün ve bugün İBB'nin yolladığı ekipler kırılan dallardan başlayarak kuruyan ağaçlarla ilgili derin budama çalışması yapmış.

Tüzün, görebildiği kadarıyla 15 kadar ağacın yalnızca ana gövdeleri kaldığını, belki 1-2 tanesinin yeniden canlanabilir olduğunu ifade ediyor, üzülürek ve üzerek ekliyor:

"Çoğunluğu tamamen kurumuş. Ağaçların altına yararlı olacağını düşündüğüm volkan köpüğü (tüf) serilmiş. Ancak asıl sorun, Gezi Parkı'ndaki ağaçların neden kurumakta olduğudur. 2,5 yıl önce Park'a yurttaşlar olarak sahip çıkabildiğimiz dönemde bu ağaçların hepsi yemyeşildi."

Metin Akpınar: “Hiciv bizden çok önce de vardı”

Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceren Çıplak'a verdiği söyleşiyle Metin Akpınar tiyatrodan siyasete kritik tespitlerde bulundu:

"Hiciv bizden çok önce de vardı. Öğrencilerime, her devirde her şey eleştirilebilir diyorum. Bir kabarecinin önce entelektüel olması lazım. Empati kültürüne hâkim olması lazım. Kabare tiyatroları dünyada çok olumsuzluklar yaşandığı dönemlerde çok daha kuvvetli gelişmiştir. Hitler Almanyası’nda da kabare tiyatrosu vardı."

Çıplak'ın söyleşisinin devamı için:

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sokak/457623/Metin_Akpinar_dan_Erdogan_a_yeni_yil_hediyesi.html

Medeniyet dediğin tek dişi bile kalmamış canavar

Engin Sustam'ın küratörlüğünü yaptığı İhsan Oturmak'ın “Üç Kusurlu İşlem: Aşiret, Mektep, Medeniyet” sergisi Depo İstanbul’da açıldı. Bu sergi, Osmanlı'nın son dönemlerinde Arap, Kürt ve Arnavut aşiretlerinden toplanan çocukların Osmanlı'ya sadık birer vatandaş olarak yetiştirilmesi amacıyla kurulmuş Aşiret Mektepleri’ni referans alarak oluşturulmuş bir sergi. Osmanlı Devleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuşkusuz en büyük travması olan imparatorluğun dağılmasının önüne geçmek amacıyla padişah kararıyla yapılmış bir işlem Aşiret Mektepleri. 

Zerafetinden hiç vazgeçmedi: Cengiz Çekil

Çekil ile yakınlaşmam 2001 yılında oldu. Okulda, atölyesindeydik. Öğrencilerinin yardımıyla işlerini birbiri ardında çıkarıyor, açıyor, elinde işlerinin parçalarını tutuyor, onları sanki kutsal nesnelermiş gibi hürmetle evirip çeviriyor, dokunuyordu. Bu ziyaret benim için, kişinin tarih hakkında bildiği her şeyin tekrarlana tekrarlana artık bıkkınlık veren kurgusallaşmasının aniden sonlandığı anlardan biriydi.

Bir uluslararası hikaye daha yazılmalı ve tarihe bir ihtilaf koridoru daha açılmalıydı. 

2024-11-05 13:56:43