Bedri Baykam’ın Halil Altındere ve Süreyya Evren’in hazırladıkları, “Kullanma Kılavuzu 2.0” kitabı dolayısıyla yaptığı eleştiri, çağdaş-güncel sanat tartışmasının gerilimi ve acilliğini tekrar önümüze getiriverdi.
Hazır Dünya Uzay haftası gelmişken bir köşe de müzikleri derledik bir yanda filmleri... Gerçek bilime sıra gelmeyecek mi sandınız? Mars'ta neler oluyor, biz mi uzaylıları, uzaylılar mı bizi bulacak? Kafanızı karıştıran soruların cevapları.
Galip Tekin, ‘’Üniversite bitirmediğim halde Boğaziçi’nde hoca olan sanırım sadece ben varım’’ diyerek çizgi romanın inceliklerini anlatıyor… "Oğuz Aral ‘’Bak, burada üç dergi var, bırak akademiyi ben sana hem çizgi çizmeyi öğreteyim hem de üstüne para vereyim’’ dedi. Öyle başladık...
Bedri Baykam, Halil Altındere ve Süreyya Evren editörlüğünde çıkan Türkiye'de Çağdaş Sanat: Kullanma Kılavuz'nun ikinci cildini tartışmaya açtığı Cumhuriyet gazetesi yazısının genişletilmiş bir versiyonunu sanatatak.com için yazdı.
Marslı’nın bir ‘uzay filmi’ olmasını bir kenara bırakıp onu sadece bir ‘hayatta kalma filmi’ olarak okumaya çalıştığımızda da maalesef filmin karakter çalışmasındaki eksiklik daha da belirginleşiyor.
Uzay Haftası nedeniyle şu sıralar Lemanyak kapaklarıyla dikkat çeken sanatçı Uzay Çöpü'yle söyleştik.
"İnsan evladı olarak hoşuma gidiyor elbette uzaya gitme fikri, aya seyahat... Fakat öyle bir durum bugün gerçekleşecek olsa aralarına seçilecek olmamamız da ne kadar tatlı değil mi?"
Bana göre Yeni Türkiye Sineması’nı başlatan film Demirkubuz’un Masumiyet (1997) filmidir. Masumiyet daha önce sinemamızda çok görünmeyen yeni bir dili ve mahalleyi göstermişti.
Filmekimi başladı başlıyor, siz hala biletlerinizi almadınız mı yoksa yorgun argın sinemaya koşturmakta tereddüt mü ediyorsunuz? Haydi sizi biraz heveslendirelim. Filmekimi Cannes Film Festivali’nin kaymağını üstten sıyırıp tabağınıza koydu işte, böyle ikram da geri çevrilmez. Hepsini biz de beğenmedik elbette ama bazılarını da kaçırmak olmaz ki! En azından ileride izlemek üzere akıl defterine yazın.
"Sanatın hakikatle hiçbir ilgisi yoktur. Hakikat şeyler arasındadır. Nesnel olmak isteyen kişi tek taraflıdır; tek taraflı olan kişi aşırı detaycı ve sıkıcıdır." Asger Jorn’un kardeşi Jörgen Nash’in ihraç edilmesiyle Hollanda, Alman ve İskandinav bölümleri olarak ikinci bir Durumcu Hareket oluşturanların metinleri ilk kez ortaya çıkıyor.