Onu sevmek için bir nedene daha ihtiyacımız yoktu ancak o yine de cömert davranıyor. Kendall Jenner, W Magazine için çekilen videoda performans sanatını deniyor... devamı...
“Er ya da geç Milano takımlarına bir üçüncüsü eklenecek. Bu takım neden AS Velasca olmasın!” Bu düsturla yola çıkan sanatçı Wolfgang Natlecen ve arkadaşları, geçtiğimiz sezon başında bir futbol takımı kurdular. Her ne kadar oynadıkları ilk sezonda sondan ikinci olsalar da bu yolda kararlılıkla ilerliyorlar.
Sanatatak yazarı Efe Beşler bu hafta ve her hafta yeni çıkan kitaplardan en önemlilerini seçiyor. Bu haftanın önerileri: Müptezeller, Türkiye’de Çerkes Diasporasının Siyasi Tarihi, Canların Cinsiyeti ve Muzaffer Oruçoğlu Anlatıyor: Zavot'dan Vartinik'e
Genco Gülan'ın Taner (2016) adlı işi, Taner Ceylan'ın Londra'daki sergisine ismini veren I Love You isimli çalışmayı hatırlatıyor. Biz de Gülan'a bu benzerliğin sebebini sorduk, şu sözlerle açıkladı:
....Ortayaşlı Julieta rolünde görmüş geçirmiş bir annenin ruh halini tüm nüanslarıyla veren Emma Suarez filmin şüphesiz en iyisi. Almodovar’ın fetiş oyuncularından, alıştığımız grotesk görüntüsünden çok uzak ve ne yazık ki bir hayli yaşlanmış bir Rossy de Palma’nın da oyunculuğunun çok farklı ve şaşırtıcı bir şekilde güçlü yanını sergilediğini belirtelim bu arada.
Sinemacı, eleştirmen, yazar, oyuncu ve ressam Giovanni Scognamillo, külliyatı sayesinde sinemanın kaç bucak olduğunu öğrendiğimiz maestromuzu, kültür hayatımızın eksantrik kişiliğini kaybettik.
Haydar Ergülen “Türk şiirinde iki hareket vardır: Biri, Garip Hareketi, ikincisi İkinci Yeni kalkışmasıdır. Bence, üçüncüsü Gezi Kalkışmasıdır" diyor ve ekliyor: "Gezi Direnişi bence Türk şiirinin son büyük kalkışmasıdır.”
Kadıköy Belediyesi’ne bağlı kültür merkezleri yeni sezona tiyatrodan sinemaya, konserlerden sergi ve söyleşilere birçok etkinlikle giriş yapıyor. Caddebostan, Kozyatağı, Barış Manço, Süreyya Operası ve Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nin ekim ayı programını sizler için derledik.
Civan Özkanoğlu’nun Nisan 2016’da SALT Galata’da art arda birkaç kez sunduğu Hepimiz Biliyoruz adlı performansını son derece dikkate değer buldum. Hepimiz Biliyoruz canlı anlatı harici birinin (yazar) ürettiği bir metni (aracı nesne) ezberlemiş, prova etmiş ve “sanki doğaçtanmış gibi” ileten alışıldık bir monologcu/meddah anlatısı değil!