A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Yol

Gülten Akın’a Saygıyla…

“Uzun yaşadığım için belki yüzlerce şiirim var. Hangisinde ne kadar göründüm, çetelesini tutmadım bilemeyeceğim. Ortak bir duyarlığı sürüp götürdüm. Kendi özelimdeki bir olaydan, bir durumdan çıkıyorsa şiir, başkalarının yüreğine dokunsun için yazıldığıdır önemli olan. "Gülten" değildir artık. O, temaya bir giriş nedeni olmuştur. Dil şiirde öyle eksiltilir ki "Şehrazad" şiirindeki kara gecede, masalsı aydınlık da başladığı yerde kalamaz. "Düş" mü denir buna "düşmek" mi, nasıl yorumlarsanız yorumlayın. Gülten gizde kalmıştır. İyidir bu varmış gibi yokmuş gibi olmak. Okuyanın şiirlerimde kendini bulması bana sevgi, beğeni olarak döndü. Toplumsal temalı olanlarsa atıfları daha az dolayımla yürüdüğü için vurucu oldular. Onların da estetik değerlerinde yitik olmaması istenmiştir.

Özalp Birol’dan çağrı: “Osman Hamdi Bey’i harcamayalım”

Osman Hamdi Bey'in meşhur eseri Kaplumbağa ve Terbiyecisi'ne sahip müze Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi direktörü Özalp Birol, Osman Hamdi Bey'in rüşvet aldığıyla ilgili yolsuzluk haberlerini değerlendirdi. sanatatak'a özel olarak yaptığı açıklamada bu tür iddialarda bulunan ve bu iddiaları okuyanları sağduyuya davet ederek "Osman Hamdi Bey'i itibarsızlaştırmayalım" çağrısında bulundu:

"Yılmaz’ın ve Hitzel’in yazılarını okudum. Hitzel’in yazısı tonu itibarıyla makul ancak Yaşar Bey’in üslubunu oldukça sert buldum; bazı saptamalarında da sıkıntılar var. Örneğin, “her eser üretildiği coğrafyanın o coğrafyaya ait kültürün ürünüdür, üretildiği yerde anlam ifade eder, onun için geri alınmalıdır...” diyor.

Böyle dediğiniz an siz de tarafınıza gelecek talepleri dikkate almak ve envanterinizdeki eserlerin bir bölümünü geri vermek durumunda kalabilirsiniz... Beyefendi, kendisiyle yapılan başka söyleşilerde, mühendislik eğitimi almış bir amatör olduğunu söyleyecek kadar alçakgönüllü, diğer taraftan da Osman Hamdi Bey’in arkeoloji ve sağlıklı tarih bilinci olmadığını düşünecek kadar müşkülpesent...

Okuduğum kadarıyla, Almanların, Fransızların, Amerikalıların Osman Hamdi Bey’e hoş gözükmek ve kazılarla ilgili prosedürü kolaylaştırmak adına onun tablolarını satın aldıkları söylenir, böyle bir durum var olsa dahi Osman Hamdi Bey’in bugün bile yeterince koruyamadığımız kültür varlıklarımızın önemli bir bölümünün korunmasında ne kadar önemli bir rol oynadığını bu konularla ilgilenen herkes bilir. Bendeniz, söyleşide sorulan sorulara verilen cevapların -belki de konuya dikkat çekmek ve heyecan uyandırmak amacıyla- oldukça sert bir uslupla dile getirildiği düşüncesindeyim.

Osman Hamdi Bey, yaptıklarıyla ve yapıtlarıyla bu ülkenin kültür mirasının çok önemli bir parçasıdır. Kültür varlıklarımızı korunması hususuna dikkat çekmeye çalışırken Osman Hamdi Bey gibi bir değeri harcamayalım. Onu itibarsızlaştırmak bize bir şey kazandırmaz."

Karim Rashid cami tasarlamak istiyor

Karim Rashid ve Kayra işbirliğinden ortaya dinamik, döngü ve devinim hissini kusursuz veren, doğadan (asma yaprağından) ilham almış şairane bir estetik çıkmış. Çok beğendim! Çok beğendim!, Çok beğendim! Bravo Mey. Bravo Gaye. Bravo Karim. Bravo Kayra!

 

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

Beyaz Gotik!

Monophobia gözü kapalı bir kendinden eminliğin heykelleri… Vahşilikle, doğanın, anima’nın, beyazı dost edinmiş bir gotiğin öz güveni… İhtiyacımız olan bir cüret!

Zero eşittir: Evrim çarpı Devrim!

Sanatçı Ali Emir Tapan soruyor, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu ve Sergiler Yöneticisi Hüma Arslaner yanıtlıyor. Bu söyleşi Zero sergisini hem tanıtıyor hem özetliyor. 

Ali Emir Tapan: Peki sence bu yenilikçi yaklaşımın ne kadarı tepkisel? ZERO karşıtlığın ötesine geçen bir akım bence...

Hüma Arslaner: Evet, aynen... ZERO karşıt olma amacıyla yola çıkmış bir düşünce biçimi değil. Daha ziyade dönüştürücü, yeni bir alan açma dürtüsünden söz edebiliriz.


 

2024-11-27 02:23:19