A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Yol

“Gelişigüzel değil hiçbir şey”

Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar. 

 

Ahu Antmen’den sahte Çıplak şaibesine ilişkin açıklama

Ahu Antmen, Burcu Pelvanoğlu'nun Kültür Servisi'nde çıkan yazısında sergide yer alan Hale Asaf resmiyle ilgili sahte olabilir iddiasına yanıt verdi:

"Burcu Pelvanoğlu’nun Hale Asaf’ın sergide yer alan eseriyle ilgili yazısında kullandığı ifadelerse, sosyal medyada eserin sahte olup olmadığı yolunda bir tartışmayı alevlendirmiş görünüyor. Hale Asaf konusundaki araştırmasını 2007’de yayımlayan Burcu Pelvanoğlu’nun Asaf konusundaki hassasiyetini elbette ki anlıyorum. Fakat Pelvanoğlu’nun kendi kitabından da öğrendiğimiz üzere, Hale Asaf’ın tespit edilmemiş çok sayıda resmi bulunmaktadır ve bu, araştırma süreci devam eden bir konudur. Hale Asaf’la ilgili çalışmış bir kişi olarak Pelvanoğlu’nun bu düşüncesini temellendirmesi, konuyla ilgilenen herkes için son derece aydınlatıcı olur. Bu tür bir şaibe uyandırılıyorsa, gerekçesini de öğrenebilmemiz gerekir. "

Ayrıca Antmen, Pelvanoğlu'nun aynı yazıda belirttiği Taviloğlu Koleksiyonu’ndan Bedri Rahmi Eyüboğlu imzalı, 1930’lara tarihli “Hamam” resminin aslında 1933 tarihli olduğu ve adının “Çıplak” olduğu iddiasına ise şöyle yanıt verdi:

"Oysa biz sergide Taviloğlu Koleksiyonu’ndan “Hamam” başlıklı bir resim sergilemiyoruz. Zeyno ve Muhsin Bilge Koleksiyonu’ndan, 1952 tarihli bir “Hamam” resmi sergiliyoruz. Taviloğlu Koleksiyonu’ndan ise, 1930’lara tarihlenen “Çıplak” başlıklı bir resim sergiliyoruz."

Canan yıllardır tek bir performans yapıyor

Bugün Işıl Işıl Karanlık işte ışıl ışıl Canan’ın 1998’den bugüne feminist bir sanatçı olarak ne tür bir yolda yürüdüğünü aydınlatmakla kalmıyor aynı zamanda ismi kadar müstesna bir şekilde Canan’ın tin ve beden arasındaki gerilim üzerinde nasıl bir cambaz gibi yürüdüğünü de belgeliyor.

Zerafetinden hiç vazgeçmedi: Cengiz Çekil

Çekil ile yakınlaşmam 2001 yılında oldu. Okulda, atölyesindeydik. Öğrencilerinin yardımıyla işlerini birbiri ardında çıkarıyor, açıyor, elinde işlerinin parçalarını tutuyor, onları sanki kutsal nesnelermiş gibi hürmetle evirip çeviriyor, dokunuyordu. Bu ziyaret benim için, kişinin tarih hakkında bildiği her şeyin tekrarlana tekrarlana artık bıkkınlık veren kurgusallaşmasının aniden sonlandığı anlardan biriydi.

Bir uluslararası hikaye daha yazılmalı ve tarihe bir ihtilaf koridoru daha açılmalıydı. 

2025-01-15 10:34:40