3. Psikeart Günleri’nin geldik son gününe. Yine birbirinden ilginç başlıklar mı dersin, Türkiye Sineması’na emeği geçmiş isimler mi dersin, yorumları ile herkesi şaşırtan psikiyatristler mi dersin. Yok yoktu yani.
"Sonuçta, Özpetek’in sinemasını sevmemizin pek çok nedeni var; ama en temel neden belki de yönetmenin sinemanın hâlâ büyülü bir perde olduğuna inanıyor olması."
Buğra Erol, "Bol Şans" isimli sergisinde, ekonomik bağlılık, tabiat ve küresel çevre sorunları ile çeteleşen güç odaklarının oluşturduğu yeni dünya düzeni ile ilgili görüşlerini ortaya koyuyor.
Yönetmen Derya Efe Uluca ve oyuncu Kağan Uluca’nın daha özgür ve başına buyruk tiyatro yapabilme isteklerinin ürünü Tiyatro 4, İzmir’de geçtiğimiz yıl “Ben, Feuerbach” adlı oyunlarıyla ilk kez sahne aldı. Tiyatro 4’ün serüvenini yönetmen Derya Efe Uluca ile konuştuk.
Güleryüz’ün duruşu aslında durmamak üzerine. Varolan bütün duruşları sorgulama eğilimi taşıyor. Öte yandan filmciliğiyle iyi tanıdığımız sanatçının resme yönelik eğilimi de gözden kaçmıyor. Güleryüz’ün resmin kişiselliğinin altını çizmek üzere yıllar sonra ortaya çıkışı sürprizlerle dolu.
“Zamane pentüründe dört metrekareden ufak işler posta pulu muamelesi görmektedir ve eski binaların yüksek tavanlı oluşu da bu yüzden tartışılmaz bir avantajdır."