A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Twitter

Mantının Atası Man’tu

“Bizlerin mantısının, Çinlilerin wantonunun, İtalyanların ravyolisinin ve Rusların pelemenisinin aynı kökten geldiği, antropologlar ve tarihçiler tarafından kanıtlanmıştır. Bunların hepsi, Uygurların man’tu yemeğinden türemiştir.”

Oscarlar kimlere gidecek?

Burak Kaplan ve Arda Karaböcek, geçtiğimiz Perşembe (16.01.2014) günü açıklanan Oscar adaylarını Sanatatak okurları için değerlendirdi. Söyleşi dinleyebileceğiniz podcasti ve yazarlarımızın Oscar tahminlerini sizlerle paylaşıyoruz.

“More is less” – İlker Canikligil, 18 Ocak’a kadar Zorlu Center PSM’de

Zorlu Center PSM, 20 Aralık 2013 – 18 Ocak 2014 tarihleri arasında İlker Canikligil’in “More is Less” (Çok aslında azdır) adını taşıyan sergisine ev sahipliği yapıyor. “Art ON İstanbul Zorlu Center PSM’de” projesi kapsamında gerçekleştirilen sergide on adet büyük boyutlu fotoğraf ve sanatçının bu sergi için 4K teknolojisiyle hazırladığı video çalışmasıyla mimari, şehirleşme ve kent olgusu üzerinde duruluyor.

Mağrip Ritüelleri

"İki yıllık Mağrip maceramın dökümünü yaparken, geriye dönüp baktığımda görüyorum ki insan korkutucu bir hızla her şarta, her yere uyum sağlıyor."

article placeholder

Vasıf Kortun: “En sert mücadele Galatasaray ile Odakule arasında verildi.”

 

Vasıf Kortun, Salt Beyoğlu'nun direnişçilere kapalı olduğu haberlerinin aslı olmadığını belirtti.

Üç gün boyunca Gezi parkındaki direnişte yer alan Vasıf Kortun'un konuyla ilgili sanatatak.com'a gönderdiği yazısını yayınlıyoruz:

 

Dün twitter üzerinden SALT Beyoğlu’nun kapılarının kapalı olduğu tevatürü dolaştı. İşin doğrusunu yazmak zorunda kalmak bile canımı sıkıyor ama anın çaresizliği ve şiddeti içinde yazılmış bu tevatürü düzeltmek zorundayım. Cumartesi saat 12:00 ile 16:00 sırasında İstiklal üzerinde en sert mücadele Galatasaray ile Odakule arasında verildi. Çevik kuvvet ve bir toma Yapı Kredi önünde konuşlandı ve yaklaşık dört saat boyunca gaz ve su ile göstericilere aralık vermeksizin saldırdı. Vahşetten kaçanları önce ön kapıdan aldık ancak bir süre sonra bina girişi gazdan dolayı içeride durulmaz oldu ve polisin hedefine dönüştük. Bunun üzerine yan sokak üzerinden arka girişi kullanmaya başladık, geçen üç saat içinde binaya yüzlerce insan sığındı.

Yan sokağımız çıkmaz sokak olduğu için her kaçanın aniden kayboluvermesi hem tepemizde dolaşan helikopterin hem de sivil polislerin gözünden kaçmadı, binaya da yöneldiler. Bunun üzerine ışıkları kapatıp insanları farklı katlara gizledik. Aralarında sınava gelmiş anne ve çocuklarından, turistlerden, halk evlerinden, ülkücülerden, kendi başına sokağa çıkmış gençlerden tutun her çeşit insan vardı. Bina çalışanları, güvenlik kapıyı tutmak uğruna saatlerce gaz yedi ama yılmadılar. Alanı kontrol etmek için ara sokağa çıktığımızda en fazla 15 metre mesafeden, atmayın, diye ikaz etmemize rağmen benim ve kızımı hedefleyip–sokakta sadece ve sadece ikimiz varken—gaz bombası sıktılar ve kızım topuğundan vuruldu.

Gene de şanslıydık, bin beteri olabilirdi. SALT yönetimi olarak binayı ihtiyacı olanlara açık tutmaya karar vermiştik ve öyle de yaptık. Çıkanlar teşekkür etti, her seferinde mahcup olduk, çünkü yaptığımız en basit, en gerekli şeydi, yapılabileceğin asgarisiydi. Ancak kültür kurumları olarak bu saate kadar ortak bir poziyon almamış olmak hanemize olumsuz bir puan olarak yazılmalıdır. Kamusal olanın kamuya açık olması esastır. 

2024-12-26 00:41:11