A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Times

“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin” – II

Kawa Nemir - Şener Özmen söyleşisinin 2. bölümü...

 

Şener Özmen: "Sıkışmışlığı edebiyat yoluyla aşabilme düşü fazlaca iyimser, ama nihayetinde bir düş, her romancının düşü. Özellikle de Üçüncü Dünya’da ve ulusal alegorinin revaçta olduğu kent merkezlerinde..."

“Bu yanlışlık benim, ilişmeyin”

Şener Özmen. Sanatçı ve yazar. Söyleşmesi kolay olmayan bir adam. Türkçeye çevrilen ilk romanı Spinoza’nın Günlüğü (Rojnivîska Spinoza) hasebiyle birkaç gün şöyle bir birlikte dolaştık soğuk havaların kapıya dayandığı Amed’de. İkinci Yeni, Lamekân, Babel Terrace, Sülüklü Han ve Saray Kapı gibi mekânlarımızda kesik kesik söyleştik, bol şarap ve kahve tükettik, ben kısa notlar düştüm, sonra da yazıştık ve aşağıda okuyacaklarınız ortaya çıktı.  

 

Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız ve bir cenaze gibi bakıp duran Finnegans Wake günlerinden sökün eden iyi bir şey ve gene de tadımlık…

Güzar-ı Ömür…

‘…Yaşadığımız iyi veya kötü her şeyin bir karşılığı vardır bu hayatta. Ama geçmişte çektiğin ıstırabın bedelini ödetmek uğruna intikam içinde beklersen hayatı da ıskalarsın evlat!  (…) Hayatta neyi eksik yapar, neyi ıskalarsan,  yıllar sonra cevabını geri alırsın.’ 

Marcel Broodthaers’in İzinde 10 Sanatçı

Broodthaers’a göre eşsiz sanatçı diye bir şey yoktu. Olayları ve fikirlerin oluşabilmesi için birilerine ihtiyaç vardı. O nasıl Magritte, Duchamp, Oldenburg ve Warhol gibi sanatçılardan etkilendiyse, Broodthaers’ın fikirlerinden ve stratejilerinden direk ya da dolaylı bir şekilde etkilenen birçok sanatçı var.

Fanzin – Kaset – Distro: Merve Şendil

Fanzin - Kaset - Distro dosyasında Sarp Keskiner'in ikinci konuğu, halen İstanbul Modern'de süren "Çok Sesli" sergisine yerleştirme projesi ile katılan Merve Şendil: “Amatör grupların kaydını tuttuğum ve “Underscene Project” adı altında topladığım açık arşiv ve gerçekleştirdiğim analog korsan radyo yayınları, içinde yaşadığım dünyanın yeniden kurgulandığı işlerdir.”

Kültür Sanatta Oligarşik Tahakkümü Reddediyoruz!

“ Biz, edebiyata, edebiyatın özündeki kalb ve vicdan yoluna ulaşmaya çalışan ve dilsel göreliliğe inanan madencileriz. Ülkemizdeki edebiyatın özgürlüğe ve tahayyül gücüne ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Günümüzde, kültür-sanat alanında, özellikle de edebiyat eleştirisi alanında görülen oligarşik tahakkümü, bağlamsızlığı ve kötücül yönetimi, yani tüm statükocu mekanizmaları reddediyoruz”.

2025-01-22 18:06:11