Saçlarımıza kondurduğumuz rengarenk tüylerin geçmişi, 20. yüzyılın ilk yarısını saran kuş katliamına son protestolarıyla başa baş giden modaya kadar gidiyor. Her birimizin soğuktan kaçmak için de tercih ettiği kaz tüyü montları da düşünürsek bu geçmişe bir göz atmak ilginç olabilir.
Baykam ‘contemporary’nin Türkçe karşılığı olarak ‘çağdaş’ kavramının daha uygun olduğunu, ‘güncel’in ‘uydurma’ olduğunu; bu yüzden ‘çağdaş sanat’ kavramını kullanmak gerektiğini söylüyor. İyi de, daha önceki yerleşik algıları, çevirileri ne yapacaksınız?
Bedri Baykam’ın Halil Altındere ve Süreyya Evren’in hazırladıkları, “Kullanma Kılavuzu 2.0” kitabı dolayısıyla yaptığı eleştiri, çağdaş-güncel sanat tartışmasının gerilimi ve acilliğini tekrar önümüze getiriverdi.
Bedri Baykam, Halil Altındere ve Süreyya Evren editörlüğünde çıkan Türkiye'de Çağdaş Sanat: Kullanma Kılavuz'nun ikinci cildini tartışmaya açtığı Cumhuriyet gazetesi yazısının genişletilmiş bir versiyonunu sanatatak.com için yazdı.
Bu ay itibariyle Cleveland Modern Sanat Müzesi'nde Robert Rauschenberg'in Gloria adlı işi üzerinden 1950'ler dönemini kendi işleriyle yorumlayacak Amerikalı sanatçı Rachel Harrison, Amy Winehouse hayranıydı. Ölümünün ardından trajik erken ölümüyle hepimizi sarsan ünlü şarkıcıyı sanat tarihinden figürlerle yan yana ele almıştı. Bir bakıma bir kez daha ses kadar görüntüsüyle ölümsüzleştirmeyi denemişti.
Lupo Serisi, Cenova’da bir genelevde doğmuş ve sokaklarda hırsızlık yaparak büyümüş, kürek mahkumu olmuş; şaşkın, sevimli ve çapkın Lupo karakterinin gözünden Osmanlı tarihini anlatıyor. Halil İnalcık’ın “Keşke tüm tarihçiler böyle yazsa” diyerek övdüğü serinin yazarı Çağatay Güney ile buluştuk, hem romanlarını hem de tarihİ bilmenin önemini konuştuk.
Artnews yazarı Andrew Russeth, Türkiye basınının yapamadığını yaptı ve İstanbul bienali küratörü Carolyn Christov-Bakargiev'i giderek yaklaşan 14. İstanbul Bienali üzerine konuşturdu. Hem de "tuzlu tuzlu." Bize de ekibimizden Özlem Akarsu'nun özenli çevirisiyle yayınlamak düştü.
"‘Boğazı gerçekten çok iyi tanıyacaksınız. Yalnızca onu değil, adaları da…"
Gazeteci Burak Artuner’den Osmanlı’nın istibdat yıllarında geçen çalkantılı bir aşk hikayesi… Yazarın ilk romanı olan ‘’Aşk, Hürriyet ve İstibdat’’ (Can Yayınları, Mart 2015), tarihi bir romandan beklenenin üzerinde bir edebi lezzetle, döneme hakim olan siyasi tabloyu ince detaylarla anlatıyor.
Bu yıl "Kadınların Sineması, Kadınların Direnişi, Direnişin Sineması" diyen Filmmor Kadın Filmleri Festivali kadınların-direnişin sineması’nın önemli yönetmenlerinden Margarethe von Trotta’yı ağırladı. Yeni Alman Sineması'nın öncülerinden, tarihi kadın figürlere olan ilgisiyle tanınan yönetmen Margarethe von Trotta, beş filmlik toplu gösterimiyle Filmmor’un direniş temasını bizzat desteklemek üzere İstanbul’a geldi ve sanatatak.com'a özel bir röportaj verdi. Fotoğraflar: Barkın Bulutbeyaz