A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Tarih

“Kadın yaşamdır, yaşam direniştir”

Dün akşam Şişli Kültür Merkezi'nde gösterimi yapılan Yeni Yaşam belgeseli, özellikle gerçek savaş sesini yanılsamasız aktarışıyla, yani o doğal sesiyle, bitmiş bir belge olmaktan ziyade deneysel bir film etkisine sahip. O yüzden bir belgesel ve ondan çok daha ötesi... Aynı zamanda kadınları merkeze alışıyla, onların gözünden savaşı aktarışıyla, reklam ve film dünyasındaki kadının o mevcut kurgusunu alt üst edecek Yeni kadın kahramanlar, pozisyonlar armağan ediyor bize. Kobane savaşını belgelemeye çalışan ve o sırada ister istemez yaşam mücadelesi veren ve verenlere tanık olan yönetmen Veysi Altay'la konuştum. 

Biçimsiz “hafif” ağırlık

Kerem Ozan Bayraktar kuşağının en deneyci isimlerinden. Ayrıntı, plastik ve sayısal yeni medya ile doluşan dünyayı görmeye ve de okumaya çalışıyor. 5 Eylül’de Pg Art’ta açılacak “Et Cetera” dizi de yeni arayışlarla dolu.

Önce Zero vardı, Sıfır Yani

Zero sergisi birbirinden avangard sanatçılarıyla İstanbul’da. Sergi pek çok ayağıyla büyük ilgiye değer. En başta pazar diye derdi olmayan sanatçının ne kadar özgür olabileceğini görmek adına… Sonra yakın sanat tarihi yazımlarının ne kadar hala yazılmamış olduğunu göstermek adına... Ve elbette savaş sonrası ruhların ne kadar yaralı ve yaşadıkları şimdiye tutunma hatta sarılma ihtiyacını ifşa etmek adına...

Zero Sanatçılarını Yakından Tanıyalım: YVES KLEIN

1958’de boş bir galeri sergiledi. 1960’ta sahte bir gazete yayınladı. 1962’de varolmayan sanat eserlerinin sertifikalarını sattı. Bir yatırımcı değildi ama yerleştirme sanatının, kavramsal sanatın ve kurumsal eleştirinin bir habercisiydi. O mavinin yaratıcısı Yves Klein'ı Pepe Karmel'in Sanat ve Simya başlıklı Klein yazısıyla tanıyoruz.

Zero Sanatçılarını Yakından Tanıyalım: DANIEL SPOERRI

‘Aslında sorun alan kontrolüyle ilgili sanırım. Çünkü çocukluktan bu yana, hatta çocukluğum süresince sınırlarımı kaybettim. Hiç bir zaman bir alan kontrolüm olmadı. […] Romanyalı bir Yahudi, Ortodoks bir ülkede Protestan, aslında gerçekten öldüğü bilinmeyen, babası olmayan biriydim. Size yemin ederim, duvara yapıştırdığım ilk şey, hislerden ibaretti.’  Daniel Spoerri 

Zero Sanatçılarını Yakından Tanıyalım: PIERO MANZONI

Robert Schuster, Manzoni'yle ilgili "Kendi Bokunu Konservelemiş Birinden Çok Daha Fazlası" başlığını atacak ve şöyle devam edecekti: “Bugünlerde saygısızlık her yerde kolaylıkla bulunabilen öylesine ucuz bir hisse senedi ki sanatçının nanik yapan bir etkinliğinin, radikal olarak adlandırıldığı bir dönemi hayal etmek kolay olmayabilir. Bu yüzden, neredeyse 50 yıl önce kavramsal şamatayı başlatan, kışkırtıcı bir İtalyan olan yaramaz Piero Manzoni’nin Gagosian Galeri’deki retrospektifi, daha ciddi bir döneme yapılan nostaljik bir tur gibi olmaktan çok, ayağınızı yerden kesen eserlere bir övgü gibi hissediliyor.” Zero sergisi dolayısıyla Zero sanatçılarını ağırlarken aklımızdan çıkarmamamız gereken bakış açısı bu. 

Tiyatroya ‘düşen’ David Bowie

 

Ingmar Bergman’ın Bir Evlilikten Sahneler metnine dair prodüksiyonuyla büyük sükse yapan yönetmen Ivo Van Hove bu kez David Bowie hayranlarını heyecanlandıracak bir prodüksiyona imza atıyor.

Lazarus…

Başrollerini Enda Walsh ve David Bowie’nin bizzat kendisinin oynayacağı New York Theatre Workshop'ta sahnelenecek müzikal, sadece prodüksiyona özel bestelenen şarkılarla geliyor.

Dün 2015/2016 sezonunda prömiyer yapacağı resmi olarak duyurulan oyun, 1963 tarihli Walter Tevis’in yazdığı Yeryüzüne Düşen Adam romanından esinleniyor.

Bir zamanlar David Bowie’nin Nicolas Roeg yönetmenliğinde romanın kahramanı Thomas Newton’ı oynadığı romanın şarkılı versiyonu şimdiden merakla bekleniyor.

 

 

 

2024-11-27 00:27:45