Veysel Günay’ın kırk yıllık sanat hayatının hemen her döneminden işleri barındıran “Derindeki Manzara” başlıklı sergi vesilesi ile Batı resminde ve Türk resminde manzaranın yeri üzerine söyleştik.
Pınar Selek, dördüncü kez beraat etti. Ve artık özgür. Özgür ve özgürlükçü Pınar Selek'le 2009 yılında yapılmış bir söyleşiyle bu güzel haberi kutlamak istiyoruz.
9 Aralık 2014 Salı akşamı İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Kazandibi’nde “Bienal’in Ardından” başlıklı panel düzenlendi. Panel İhsan Bilgin moderatörlüğünde Tansel Korkmaz, Mehmet Kütükçüoğlu, Murat Tabanlıoğlu, Nevzat Sayın, Sinan Omacan ve Aslıhan Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleşti.
Yıl sonu geldi dayandı. 2014, öyle özel ve güzel bir sürü albüm ve parça bırakıyor ki geride, bunların arasından bir seçki yapmak kadar zoru yok açıkçası. Diğer yandan, albüm seçmek de artık çok adaletsizce bir iş. Zira tek parçalık yayınlar, EP’ler bazen video single’lar derken illa albümlerde diretmek, zaman ilerledikçe beyhude bir çabaya dönüşüyor.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Çarşamba akşamı (10 Aralık 2014) 20 bin çocuğun eğitimine destek olmak üzere, müzik direktörlüğünü Sabri Tuluğ Tırpan'ın yaptığı "Şarkılarla Filmler" başlıklı bir konser düzenledi. Konser izlenimlerini, Prof. Ayşegül Yaraman yazdı.
Dergicilikte menzilin uzunluğu belirsizdir. Onuncu yılını kutlayan Bant ekibi, Forward dergisinden Bant Mag’e uzanan yolda hayatımıza kattığı güzelliklerle baş köşeyi hak etmiş bulunuyor. Bu on yıl boyunca onlar sayesinde sayısız grup, illüstratör, film ve zihin açıcı proje keşfettik ve bu topraklara uğraması ihtimal dışı görünen nice ismi sahnelerimizde izledik. Bant’ın Moda’daki karargâhına uğrayıp mevcut sergiye göz attık, arşivleri kurcaladık ve on yılın üzerinden geçerken muhabbetin lezzetinden dolayı birkaç kahve soğuttuk.
Özellikle, inatla kendi mitolojisinden bahsetmek, durmadan onu gündeme getirmek; Semiha Berksoy’un fantastik otoportrelerinde, ‘anne ve çocuk’larında, kendi kendisini bir değişim-dönüşüm-başkalaşımın kahramanı (bazen de bir maske) olarak sunduğu işlerinde zamanı, trendleri, sade suya ruhbilimi, teatralliği aşan bir şey.
"Nasıl Müller 'Havaalanlarının sessizliğinde nefes alırım ben...' der ise ben de bu sürgün yaşamımdan geçenlerle hayatta kalıyorum..."
“Beyin çok ilginç; hiçbir bilgiyi 'toplamıyor' , eline geçen her şeyi 'çarpmaya' programlı. Bu yüzden beyni mümkün olduğu kadar temiz tutmak gerekiyor ki sahnede ya da hayatın içinde söylemek istediğimiz her şey, bizi doğru ifade eden resimlere dönüşsün. Ekranları temiz tutmalıyız; denemeliyiz en azından... Düşünce çok büyük bir eylem...”