A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Sade

Yeni Ekran Rönesansı, Barok ve Manyerizmi

Radikal Rus grup AES+F ile 2007 tarihinde İstanbul'da söyleşi yapma fırsatını bulmuştum. Grubun en büyük özelliği cesur ve dijital dünyadan çok beslenen hiper gerçekçi ifadesinin kifayetsiz kalacağı melez bir dil üretmesiydi. Venedik bienaline paralel projeleri Inverso Mundus'da yine dev ekranlarda etkileyici görselliğe sahip filmleriyle bu dili konuşmayı üretmeyi sürdürüyorlar. Her zamankinden daha görkemli ve bu kez dev sanat tarihinin içinden konuşuyorlar sanki...

Mimar kimdir

“Dikkat! Kaygan Zemin” sergisinin hazırlık sürecinde, Uğur Tanyeli ile iki adet söyleşi gerçekleştiren Yelta Köm, bu söyleşilerin birinci bölümünü yayınladı. İşte o röportajdan Uğur Tanyeli'nin iddialı ve keskin tespitleri...

“Nijinsky’nin arkadaşı olabilseydim”

43. İstanbul Müzik festivali direktörü Yeşim Gürer Oymak bu yılki festivalin içeriğini anlattı:

'"Küreselleşmenin etkisiyle kültürel farklılıkların hızla yok olduğu dünyamızda, klasik müzik geleneğinin yerel ritm, armoni ve tınılarla nasıl zenginleştiğini bu festivalde hep birlikte izlerken, diğer yandan tarihi kimlik ve kültürel zenginliklerin tasvir edildiği pek çok eseri de “kültürel manzaralar” temalı 43. İstanbul Müzik Festivali’nde dinleyeceğiz." 

Vivo: Geçmişin Hayaletleri

Son zamanlarda üretilen sanat işleri arasında bu ‘gerçeği gösterme / dokümantasyon’ eğiliminin dışında duran, mevzuyu daha kavramsal ve açık-uçlu bir yere taşıyan işlere bir örnekten bahsedeceğim. Ahmet Doğu İpek, Erinç Seymen ve  Kerem Ozan Bayraktar’ın Kasa Galeri’de gerçekleştirdikleri müdahale-sergisi, ‘Vivo.’

“Buralarda aşklar ölümünedir!”

Mitlerin izini sürerek Mardin’de Bienal izlemenin keyfi başka.  Şamanları, şahmeran efsanesi, sayısız söylencesi, tarihî yapıları, efsunlu hâliyle Mezopotamya’nın bu en eski şehirlerinden birinde düzenlenen Bienalde, şehrin kendisi başlı başına bir yapıt.  İşler şehri yakalamaya çalışıyor adeta!

2025-02-05 08:54:58