Dünyanın en iyisi “dikey kasaba”
Bu yıl 8'incisi düzenlenen Dünya Mimari Festivali'nde "Yılın Binası" unvanı Singapur'daki alternatif bir projenin oldu.
için arama sonuçları
Bu yıl 8'incisi düzenlenen Dünya Mimari Festivali'nde "Yılın Binası" unvanı Singapur'daki alternatif bir projenin oldu.
Psikiyatrist Alper Şahin, Louise Bourgeois eserleri karşısındaki izleyicinin psikanalizini yapıyor:
"Bu sarsıcı deneyimin kişide oluşturduğu boşlukla baş etmek için izleyenler satın alınacak nesnelere sarılmıştı. Peki bu boşluk da neyin nesi?"
Yarın akşam 18.30'da sanatatak genel yayın yönetmeni Ayşegül Sönmez, Akbank Sanat'taki Louise Bourgeois sergisinden hareketle Tomur Atagök, Eser Selen, Tuğçe Tuna, Erinç Güzel, Gülçin Aksoy, Selin Kocagöncü ve Yağmur Yıldırım gibi farklı disiplin ve kuşaklardan yazar, mimar ve sanatçıları bir araya getirerek Bourgeois'nın sanat üretimini tartışmaya ve ilhama açıyor. Biz de 14 Ekim 2007 tarihli Rachel Cooke'un sanatçıyla yaptığı önemli söyleşilerinden birini Billur C. Yılmazyiğit'in çevirisiyle yayınlamayı görev biliyoruz.
Oyun dünyasının en ünlü karakterlerinden biri, pos bıyıklı tesisatçı Mario, IŞİD ve Esad'ın açtığı ateş arasında kalanların durumuna ışık tutmak için iş başında.
Çeviri: Billur C. Yılmazyiğit
Son dönem Türkiye sinemasında ilk filmi Tepenin Ardında ile heyecan uyandıran ve dikkatleri üzerine çeken Emin Alper’in ikinci filmi Abluka vizyona çıktı. Abluka merakla beklenen filmlerden biriydi; galasını yaptığı Venedik Film Festivali’nde ana yarışma bölümünde Jüri Özel Ödülü’nü kazandı ve eleştirmenler filmden övgüyle bahsetti. Ülkemizde Adana Altın Koza Film Festivali’nde de en iyi film başta olmak üzere beş ödüle layık görüldü. Abluka; yoğun bir politik şiddet ortamında yıllar sonra bir araya gelen kardeşlerin, Ahmet ve hapisten şartlı tahliye edilen Kadir’in hikâyesine odaklanıyor. Paranoya ve komplo teorilerinin öne çıktığı film gerçekle hayal arasında ince bir çizgide ilerlediğinden filmi izlerken seyirciye çok iş düşüyor. Filmin başrollerinde Mehmet Özgür ve Berkay Ateş yer alıyor; onlara Tülin Özen, Müfit Kayacan ve Ozan Akbaba eşlik ediyor. Abluka'nın mimarı Emin Alper'e filmin anatomisini sorduk.
“Bütün bu anlar zamanın içinde kaybolacak, yağmurda gözyaşları gibi” Latifa Echakhch’ın sergisinin ismi. Bu isim bir bilim kurgu filminin son sahnesinden alınmış, devamı ise: “Şimdi ölüm zamanı!” Bu sade ama sert sergi derin sularda gezinip şiirsel bir estetiğe bulaşarak Türkiye ve Ortadoğu’nun kaderini sorunsallaştırmış.
İnsan keşfedince “nasıl da gözümden kaçmış” demeden edemiyor. Oldukça geniş ve her ferdi yetenekli Coppola ailesinden Roman Coppola ve Jason Schwartzman’ın dizi projesi Mozart in the Jungle, aslen obua sanatçısı olan Blair Tindall’ın Sex, Drugs & Classical Music isimli hatıratına dayanarak yaratılmış.
Aktüel Arkeoloji dergisi Eylül- Ekim sayısında ‘Osman Hamdi Bey neden istifa etti?’ başlıklı Yaşar Yılmaz imzalı yazıya göre Osman Hamdi Bey, müze görevi sırasında yabancılardan 'rüşvet' almış.
30 yıla yakın süre boyunca üstlendiği Müze-i Hümayun müdürlüğü görevi süresince, Osman Hamdi Bey’in usulsüz arkeolojik kazılar yapılması ve çıkarılan eserlerin Avrupa müzelerine taşınmasına göz yumduğunu, arşiv belgeleri eşliğinde, ortaya çıkaran Yılmaz’ın yazısına göre; arkeoloji alanındaki adımlarını kolaylaştırmak isteyen büyük güçler, eski eserler konusunda tek yetkili olan Osman Hamdi Bey’le ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyorlardı.
Osman Hamdi, Bağdat vilayeti sınırları içinden eser taşıyan Fransızlara yardımcı oluyor, Fransızlarsa Osman Hamdi Bey’in bu iyiliklerine teşekkür için onun Paris’te bir sergiye katılan ve bugün kayıp olan ‘Mezarda Türk Kadınları’ tablosunu 4000 franga satın alıyor, yetmiyor, bir de kendisine fahri doktora veriyorlardı.
"Assos eserlerini Amerikalılara verdi Osman Bey, Fransızlara bunca ayrıcalık tanırken, ABD’lilere ise Anadolu’dan eser taşımaları ve kazı izni almaları konusunda güçlük çıkarıyordu. Boston’dan iki arkeolog Assos’tan (Behramkale) kazdıkları eserleri götürmek istiyor ama eserler sandıklar içinde bir buçuk yıl bekletiliyordu. Hâl böyle olunca, ABD’liler de Fransızların yöntemini benimsediler. Osman Hamdi Bey’in Chicago sergisi için ABD’ye gitmiş ‘Cami Önünde’ adlı tablosunu 6000 franga satın almakla kalmadılar, kendisine Pennsylvania Üniversitesi’nin fahri doktora kararını da bildirdiler."
Yılmaz’ın iddiasına göre, ABD’lilerin bu girişimlerinden sonra, yalısındaki bir davetten ayrılmak üzere kendisiyle vedalaşan ABD’li arkeoloğa Osman Hamdi Bey, “Şu sandıkları ne zaman alacaksınız?” diye sormuş, aldığı “Majesteleri ne zaman emir buyurursa” yanıtı üzerine, “Verdim bile” diyerek Assos’taki eserlerimizin iznini ‘verivermişti’.
Yaşar Yılmaz’ın verdiği bir diğer örnek ise, kabartmalarını 15 santimetre kalınlığında ‘kesip’ Berlin’deki Pergamon Müzesi’nin duvarlarına yapıştırdığı Bergama Zeus Sunağı gibi daha pek çok önemli eseri gemilerle Almanya’ya taşıyan Carl Humann’ın Bergama kazılarına ve eser kaçırmasına göz yummuş olması.
Humann, Bergama kazı raporlarına, “Bunların hepsi Hamdi Bey’in müsaadesiyle gerçekleşti. Bu yüce davranışa karşılık bir hediye niteliğinde iki adet eksiksiz sayılabilecek Bergama’da bulunmuş Ammon ve Hermafrodit heykelleri kendilerine hediye edilmiştir” diye not düşmüş.
Aktüel Arkeoloji dergisindeki yazıda ayrıca; Bergama, Priene, Magnesia, Milet eserlerinin Osman Hamdi Bey’in uygulamakla sorumlu olduğu 1884 Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne karşın götürülmüş, müze salonlarının bu eserlerle doldurulmuş olduğu, dahası Osman Hamdi Bey’in ofisine sadece birkaç yüz metre uzaktaki Ayasofya haziresinde bulunan II. Selim’in türbesinin çinisi ile Piyale Paşa Camii’nin çinilerinin Fransızlar tarafından soyulmasından bile habersiz oluşu yazıyor.
56. Selanik Film Festivali 6-15 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor. Türkiye'den Tolga Karaçelik imzalı “Sarmaşık” Altın İskender için yarışacak. “Mustang”, “Abluka” ve “Ana Yurdu”nun yanı sıra kısa filmler “Salı” ve “Gri Bölge” Balkan Survey bölümünde gösterilecek.
Türkiye Cumhuriyeti olmasaydı, modernleşme ve ulus-devleti eleştirme imkanımız olmayacaktı. Bu kutuplaştırılma içinde, muhaliflerinin dahi içine sinmiş, olmazsa olmaz günlük yaşam pratiklerimizin modern Cumhuriyet projesiyle ilişkisini ise dilerim kaybetmeden, anlayacağız.
Cumhuriyet Ortak Değerimizdir; Herkesin Bayramı Kutlu ve Umutlu Olsun!