Meryl Streep’in gözünü 20. Oscar adaylığına ve muhtemel 4. zaferine diktiği Florence Foster Jenkins gerçeğin sanattan daha şaşırtıcı olduğu öykülerden biri.
Westworld umut vadeden ustalıkla yazılmış bir ilk bölümle açılmış, dizinin nasıl devam edeceği merak ediliyordu. İkinci bölümde yeni bir şey görmemiş olsak da pek çok vaat ile karşılaştık. Bölüm farklı bir dış-ses ve yeni karakterlerle açıldı.
Alman sinemacı Maren Ade’nin Cannes’da gösterildiğinden bu yana yerlere göklere sığdırılamayan filmi Toni Erdmann bu yılki Filmekimi’nin yıldızlarından.
H&M sözcüsünün söylemek istediği şu: "Biz reklam firması Forsman & Bodenfors ile bir araya gelip bizim en son ucuza mal edilmiş, kalitesiz giysilerimizi satmakta bize neyin yardımcı olabileceğini tartıştık. Feminizm ve pozitif beden üzerinde karar kıldık, çünkü bunun son zamanlarda moda ve popüler olduğunu fark ettik."
....Ortayaşlı Julieta rolünde görmüş geçirmiş bir annenin ruh halini tüm nüanslarıyla veren Emma Suarez filmin şüphesiz en iyisi. Almodovar’ın fetiş oyuncularından, alıştığımız grotesk görüntüsünden çok uzak ve ne yazık ki bir hayli yaşlanmış bir Rossy de Palma’nın da oyunculuğunun çok farklı ve şaşırtıcı bir şekilde güçlü yanını sergilediğini belirtelim bu arada.
Sanatatak yazarı Efe Beşler bu hafta ve her hafta yeni çıkan kitaplardan en önemlilerini seçiyor. Bu haftanın önerileri: Naim Efendi'nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları: Krikor Gergeryan Arşivi, Aşkın Sonu Cinayettir, Sadık Bey ve Eğlence İncelemeleri
Amerikalı bağımsız sinemacı Todd Solondz 5 yıl aradan sonra çektiği ve FilmEkimi’nin ilk gününde izleyiciyle buluşan Wiener Dog ile bir kez daha insan ilişkilerinin karmaşık ve hastalıklı doğasına dalıyor.
Moda Sahnesi, Alman oyun yazarı Thomas Jonigk'ten Sibel ArslanYeşilay'ın çevirdiği “Torun İstiyorum” adlı oyunla bir kez daha toplumun önyargılarını, tabularını ve klişelerini sorguluyor.
Haydar Ergülen “Türk şiirinde iki hareket vardır: Biri, Garip Hareketi, ikincisi İkinci Yeni kalkışmasıdır. Bence, üçüncüsü Gezi Kalkışmasıdır" diyor ve ekliyor: "Gezi Direnişi bence Türk şiirinin son büyük kalkışmasıdır.”
Nedim Gürsel’i değerlendirirken onu dünya vatandaşı olarak ele almak daha doğu olur galiba. Türkiye sınırlarını aşan bir isim Gürsel. Ve türlü türlü engellere rağmen yılmadan, bıkıp usanmadan yaşamını edebiyatta vermiş bir yazar.