"Devlet, bireylerin özelde ölmelerine ya da ölülerin mezarlarında huzurla dinlenmelerine daha fazla izin veremez. Ölümün sınırları devlet tarafından aşılmalıdır. Biyogüç bütünsel bir hal almalıdır."
Boris Groys’un, 56. Venedik Bienali dergisinde Rus kozmikçileri ele aldığı yazısını Hale Eryılmaz’ın çevirisi ile sunuyoruz.
Radikal Rus grup AES+F ile 2007 tarihinde İstanbul'da söyleşi yapma fırsatını bulmuştum. Grubun en büyük özelliği cesur ve dijital dünyadan çok beslenen hiper gerçekçi ifadesinin kifayetsiz kalacağı melez bir dil üretmesiydi. Venedik bienaline paralel projeleri Inverso Mundus'da yine dev ekranlarda etkileyici görselliğe sahip filmleriyle bu dili konuşmayı üretmeyi sürdürüyorlar. Her zamankinden daha görkemli ve bu kez dev sanat tarihinin içinden konuşuyorlar sanki...
Bu yıl "Kadınların Sineması, Kadınların Direnişi, Direnişin Sineması" diyen Filmmor Kadın Filmleri Festivali kadınların-direnişin sineması’nın önemli yönetmenlerinden Margarethe von Trotta’yı ağırladı. Yeni Alman Sineması'nın öncülerinden, tarihi kadın figürlere olan ilgisiyle tanınan yönetmen Margarethe von Trotta, beş filmlik toplu gösterimiyle Filmmor’un direniş temasını bizzat desteklemek üzere İstanbul’a geldi ve sanatatak.com'a özel bir röportaj verdi. Fotoğraflar: Barkın Bulutbeyaz
Boğaziçi Üniversitesi’nin misafir programı Boğaziçi Chronicles’ın konukları The Yes Men’in kurucularından Mike Bonanno ile mizah yoluyla Türkiye’de yepyeni bir haber dili yaratan Zaytung’un kurucusu Hakan Bilginer, Ömer Madra’nın yönettiği söyleşide biraz da bu sorunun yanıtı üzerine düşünmeye çağırdılar dinleyenleri.
Görüşüne başvurduğum film ve dizi bestecisi Oğuz Kaplangı'nın deyişiyle 'dizi gibi tasarlanan' Cumhurbaşkanlığı törenindeki detaylara turkuvaz mavisine, müziğe ve kameranın gözüne bir bakalım dedim.