A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Paris

Hale Asaf’ın Çıplak resmiyle ilgili ilginç iddia

Sanat tarihçisi ve eleştirmen Burcu Pelvanoğlu, Kültür Servisi sitesine yazdığı yazısında Çıplak sergisindeki Hale Asaf resmiyle ilginç bir iddiada bulundu:

"Hale Asaf, son yıllarda Paris’teki antikacı-müzayedeciler tarafından fazlasıyla suistimal edilen bir sanatçı. Sergide yer alan resmi ise, hiç içime sinen bir resim değil. Elbette, bunun çıplak gözle iddia edilmesi zor ama çıplak gözle rahatlıkla söylenebilecek olan bir şey varsa, o da resmin sanatçıdan sonra müdahale gördüğü. Hale Asaf, kendi kuşağının Paris’te de başarı göstermiş en önemli sanatçıları arasında ve “çıplak”ları ile ünlü bir sanatçı da değil.

Sergi için getirebileceğim tek eleştiri, keşke bu resmiyle bu sergide yer almasaydı olur. Yokluğu sergiyi eksik kılmazdı ama bu resimle varlığı serginin kalitesini maalesef düşürüyor. Kuşkusuz bu durum, Türkiye’de ekspertiz meselesinin kurumsallaşamamasından kaynaklanıyor."

Yazı yazmak da sergi yapmak da mimarlığa dahil

10. Arkitera Ödülleri’nde “Genç Mimar Teşvik Ödülleri”nden birini kazanan Yelta Köm ile mimarlık pratiğini konuşmak için buluştuk, mimarlık camiasına bakış açısından mimari uygulamaların çeşitliliğine uzanan geniş yelpazede bir sohbet oldu: “Mimarlıkta bina ve proje yapmak dışında başka şeyler de yapılabildiğini görmek bence heveslendirici bir şey.” 

İki ayrı fuarda iki Silvan ablukası protestosu

Sanatatak genel yayın yönetmeni Ayşegül Sönmez, Contemporary İstanbul ci dialogues için moderatörlüğünü yaptığı, Marcus Graf, Esra Aliçavuşoğlu, Ingo Arend’in konuşmacı olarak katıldığı “Tehdit ve Kriz altında Sanat Eleştirmenliği” başlıklı paneli bir eylemle başlattı. Ayağa kalkarak arkasındaki duvara Silvan 12 gündür abluka altında farkında mısın yazılı çıkartma yapıştırmasının ardından Paris’te yaşananlardan sonra tehdit ve krizden ne anlamalıyız sorusuyla oturumu başlattı.

Bob Dylan’ın 1964 tarihli times they’re changing başlıklı şarkısını da dinleterek Dylan’ın yazar ve eleştirmenlere yüklediği rolü tartışmaya açtı. Almanya’dan gelen konuşmacı eleştirmen Ingo Arend, sanat eleştirmenlerinin ve yazarların artık Dylan’ın bahsettiği gibi bir dünyada yaşamadığını, 1960’lı yılların çoktan geçmişte kaldığını ifade etti. Graf’ın Almanya’dan farklı olarak Türkiye’deki çağdaş sanat eleştirisinin kısırlığına, Türkiye’de eğitimin eksikliklerine dikkat çektiği konuşmada, Esra Aliçavuşoğlu, Gezi’den sonra sanatın ne olduğunu nasıl tartıştıysak Paris saldırılarından sonra da aynı tartışmaları yine gündemimize alacağımıza dair görüşlerini dile getirdi. Ayşegül Sönmez paneli Ahmet Kaya’nın Kum Gibi şarkısıyla kapattı.

Aynı saatlerde Tüyap kitap fuarında yaptığı mizah konulu konuşmasında gazeteci yazar Vivet Kanetti, Silvan 12 gündür abluka altında farkında mısın başlıklı bir pankart açarak Pıtırcık kitaplarının çevirmeni olarak Silvan’daki çocukların ellerinden alınan şakalaşma hakkını gündeme getirdi:

“Silvan’da dünyanın tüm Pıtırcıkları gibi arkadaşlarıyla şakalaşma hakkını kullanması gereken 8000 Pıtırcık, 12 gün okula gidemedi. Bugün söyleşimizin Ramize Erer ve ben konuklarıyla bu gerçeği ve elbette Paris’teki trajediyi de paylaştık.”

Van Gogh Londra’da Tissot’ya baktı

Esen Kitap'tan çıkan Sevgilim Londra kitabıyla Vincent van Gogh ile Londra'da uzun incelikli bir yürüyüşe çıktık sahiden. Kitabın en ilginç tarafı Van Gogh'un 1873-1876 yılları arasında yaşadığı Londra'daki ziyaret ettiği müzelerde hangi ressamların etkisinde kalıp mektuplarında onlardan bahsetmesini aktarışıydı. O ressamlardan biri de James Tissot'du. İşte kitaptan Tissot ve Güvertedeki Balo'sunun hikayesinin anlatıldığı bölümü sizin için yayınlıyoruz. 

Zerafetinden hiç vazgeçmedi: Cengiz Çekil

Çekil ile yakınlaşmam 2001 yılında oldu. Okulda, atölyesindeydik. Öğrencilerinin yardımıyla işlerini birbiri ardında çıkarıyor, açıyor, elinde işlerinin parçalarını tutuyor, onları sanki kutsal nesnelermiş gibi hürmetle evirip çeviriyor, dokunuyordu. Bu ziyaret benim için, kişinin tarih hakkında bildiği her şeyin tekrarlana tekrarlana artık bıkkınlık veren kurgusallaşmasının aniden sonlandığı anlardan biriydi.

Bir uluslararası hikaye daha yazılmalı ve tarihe bir ihtilaf koridoru daha açılmalıydı. 

2025-01-09 19:44:51