Google Doc dosyası interaktif bir sanat eserine dönüştü
Açık kaynak politikasının yazılımcılığı hızla geliştirdiğine şahidiz. Bu kez herkesin istediği şekilde katıldığı bir açık kaynak sanat projesi söz konusu.
için arama sonuçları
Açık kaynak politikasının yazılımcılığı hızla geliştirdiğine şahidiz. Bu kez herkesin istediği şekilde katıldığı bir açık kaynak sanat projesi söz konusu.
Sanat dünyası ve galeriler yeni bir dalgaya hazır mı? 3. Dalga'nın unsurları ne olabilir?
"...Benim iddiam, önümüzdeki gün ve haftalarda özgürlük söylemini izlemenin önemli olacağı ve bu söylemin, güvenlik devleti ve demokrasinin bizi bekleyen daralan çeşitleri için belirtilere sahip olacağıdır. " Judith Butler, 14 Kasım, 2015
Avusturya’da 1947 yılında, David Helfgott adında bir dahi çocuk dünyaya gelmiştir. Beş yaşından itibaren babası tarafından müzik eğitimi alması sağlanan Helfgott, dünyanın sayılı piyano sanatçıları arasında yer almaktadır.
Dünyanın adını anmadan gün geçiremediğimiz kadar popüler performans sanatçısı Marina Abramović (yine de bir Shia LaBeouf değil) eski iş arkadaşı ve sevgilisi Ulay tarafından dava edildi.
“Savaşın başlangıcı sır olacak.” diyor bize Jenny Holzer eserlerinin birinde. Büyük anlatılar ve komplo teorileri bizi hep büyük ve katı nedenlerin peşinden koşmaya itti büyük oranda sorunlarımıza çözüm ararken. Peki ayrıntının ve küçük bir değişimin yarattığı devrim gerçekleşen en büyük devrim ise? Michel Serres'in 2007 yılında İNRİA'da( Institut national de recherche en informatique et en automatique/ Ulusal enformatik ve otomatik araştırmalar enstitüsü) verdiği bu konferans teknolojinin nasıl bir devrim olduğunu anlatıyor bize. Henüz 2007 yılında Wall Street ve Avrupa'daki occupy eylemlerinden, Arap baharına ve Ortadoğudaki savaş ortamının gizli nedenine dair bir açıklama da barındırıyor bu konferans bana göre. Teknolojiyle değişen insan olma “durumu” aynı zamanda alışkanlıklardan hukuka, hukuktan politikaya kökensel bir dönüşümün yaşanmasına da neden oluyor. Kuşkusuz yaşayan, sessiz, etkin ve yıkıcı bir devrim bu! Teknoloji her şeyi dönüştürüyor, peki bunu nasıl yapıyor? Buyrun, Michel Serres anlatıyor bunu:
Sinem Dişli'nin 10 Ekim-14 Kasım tarihleri arasında Empire Project'de gerçekleştirdiği Currents sergisi üzerine:
"Urfa’nın ‘taşında toprağında’ yaşamaya devam eden başka türlü bir uygarlığın ve dünya görüşünün izleri ay ışığının esrikliği altında sunuluyor. Bu esriklik de klasik doğu-batı, evrensel-yerel çatışması üzerinden giden bir sosyolojinin yerini, bir ayin halinin almasını sağlıyor."
Sıkıştırılmışlığın içinde kendi kendini yok etmesi umulan bir çoğunluğun cinnete doğru sürekleniş halinin hikayesi... Emin Alper’in Abluka’da kurduğu distopik evren, günümüz Türkiye’sinin politik ortamı ve toplumsal ruh halinden hiç de uzakta değil.
Aktüel Arkeoloji dergisi Eylül- Ekim sayısında ‘Osman Hamdi Bey neden istifa etti?’ başlıklı Yaşar Yılmaz imzalı yazıya göre Osman Hamdi Bey, müze görevi sırasında yabancılardan 'rüşvet' almış.
30 yıla yakın süre boyunca üstlendiği Müze-i Hümayun müdürlüğü görevi süresince, Osman Hamdi Bey’in usulsüz arkeolojik kazılar yapılması ve çıkarılan eserlerin Avrupa müzelerine taşınmasına göz yumduğunu, arşiv belgeleri eşliğinde, ortaya çıkaran Yılmaz’ın yazısına göre; arkeoloji alanındaki adımlarını kolaylaştırmak isteyen büyük güçler, eski eserler konusunda tek yetkili olan Osman Hamdi Bey’le ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyorlardı.
Osman Hamdi, Bağdat vilayeti sınırları içinden eser taşıyan Fransızlara yardımcı oluyor, Fransızlarsa Osman Hamdi Bey’in bu iyiliklerine teşekkür için onun Paris’te bir sergiye katılan ve bugün kayıp olan ‘Mezarda Türk Kadınları’ tablosunu 4000 franga satın alıyor, yetmiyor, bir de kendisine fahri doktora veriyorlardı.
"Assos eserlerini Amerikalılara verdi Osman Bey, Fransızlara bunca ayrıcalık tanırken, ABD’lilere ise Anadolu’dan eser taşımaları ve kazı izni almaları konusunda güçlük çıkarıyordu. Boston’dan iki arkeolog Assos’tan (Behramkale) kazdıkları eserleri götürmek istiyor ama eserler sandıklar içinde bir buçuk yıl bekletiliyordu. Hâl böyle olunca, ABD’liler de Fransızların yöntemini benimsediler. Osman Hamdi Bey’in Chicago sergisi için ABD’ye gitmiş ‘Cami Önünde’ adlı tablosunu 6000 franga satın almakla kalmadılar, kendisine Pennsylvania Üniversitesi’nin fahri doktora kararını da bildirdiler."
Yılmaz’ın iddiasına göre, ABD’lilerin bu girişimlerinden sonra, yalısındaki bir davetten ayrılmak üzere kendisiyle vedalaşan ABD’li arkeoloğa Osman Hamdi Bey, “Şu sandıkları ne zaman alacaksınız?” diye sormuş, aldığı “Majesteleri ne zaman emir buyurursa” yanıtı üzerine, “Verdim bile” diyerek Assos’taki eserlerimizin iznini ‘verivermişti’.
Yaşar Yılmaz’ın verdiği bir diğer örnek ise, kabartmalarını 15 santimetre kalınlığında ‘kesip’ Berlin’deki Pergamon Müzesi’nin duvarlarına yapıştırdığı Bergama Zeus Sunağı gibi daha pek çok önemli eseri gemilerle Almanya’ya taşıyan Carl Humann’ın Bergama kazılarına ve eser kaçırmasına göz yummuş olması.
Humann, Bergama kazı raporlarına, “Bunların hepsi Hamdi Bey’in müsaadesiyle gerçekleşti. Bu yüce davranışa karşılık bir hediye niteliğinde iki adet eksiksiz sayılabilecek Bergama’da bulunmuş Ammon ve Hermafrodit heykelleri kendilerine hediye edilmiştir” diye not düşmüş.
Aktüel Arkeoloji dergisindeki yazıda ayrıca; Bergama, Priene, Magnesia, Milet eserlerinin Osman Hamdi Bey’in uygulamakla sorumlu olduğu 1884 Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne karşın götürülmüş, müze salonlarının bu eserlerle doldurulmuş olduğu, dahası Osman Hamdi Bey’in ofisine sadece birkaç yüz metre uzaktaki Ayasofya haziresinde bulunan II. Selim’in türbesinin çinisi ile Piyale Paşa Camii’nin çinilerinin Fransızlar tarafından soyulmasından bile habersiz oluşu yazıyor.
Adana Altın Koza Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda en iyi film ödülü, yapımcılığını Nadir Öperli, Enis Köstepen, Cem Doruk’un, yönetmenliğini ise Emin Alper’in yaptığı “Abluka” isimli filmi oldu.
Yılmaz Güney Ödülü, yapımcılığını ve yönetmenliğini Faruk Hacıhafızoğlu’nun yaptığı “Kar Korsanları” isimli filmin olurken, Adana Jürisi seçimini, Emin Alper’in yönettiği “Abluka”dan yana kullandı.
Yarışmada en iyi yönetmen ödülünü ise, “Sarmaşık” isimli filmiyle, Tolga Karaçelik aldı. En iyi senaryo ödülüne ise, “Ana Yurdu” isimli filmiyle Senem Tüzen layık görüldü. Festivalde bu yıl ilk defa gerçekleştirilen Adana Konulu Senaryo Yarışması’nın kazananı ise, Hikmet Ozan Sihay tarafından kaleme alınan “Tepebağ Çıkmazı” oldu.
Festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın diğer sonuçları ise şöyle;
En İyi Kadın Oyuncu - Nihal Koldaş (Ana Yurdu)
En İyi Erkek Oyuncu - Nadir Sarıbacak (Sarmaşık)
En İyi Müzik - Demircan Demir (Kasap Havası)
En İyi Görüntü Yönetmeni - Vedat Özdemir (Ana Yurdu) - Türksoy Gölebeyi (Kar Korsanları)
En İyi Sanat Yönetmeni - İsmail Durmaz (Abluka) En İyi Kurgu - Osman Bayraktaroğlu (Abluka)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Hülya Böceklioğlu (Yarım)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Özgür Emre Yıldırım (Eksik) Türkan Şoray
Umut Genç Veren Kadın Oyuncu - Ece Yüksel (Nefesim Kesilene Kadar)
Umut Veren Genç Erkek Oyuncu - Berkay Ateş (Abluka)
Jüri Özel Mansiyon Ödülü - Ece Atay (Yarım)
SİYAD En İyi Film Ödülü – Ana Yurdu – Senem Tüzen Film – Yön
En İyi Yönetmen Ödülü – Senem Tüzen – Ana Yurdu
Peki ya geleceğin yönetmenleri?
Üniversitelerin güzel sanatlar ve iletişim fakülteleri sinema-televizyon bölümleri öğrencilerinin katılabildiği ve değerlendirmesini yönetmen Murat Şeker, oyuncu Ekin Türkmen, belgesel film yönetmeni Sadık Arslankara, sanat yönetmeni Ziya Ülkenciler ve canlandırma film yönetmeni Sinem Sakaoğlu'nun yaptığı yarışmanın sonuçları ise şöyle:
En İyi Kurmaca Film: “Cemalettin Was Here” Yön: Mert Özel (Istanbul Üniversitesi)
En İyi Belgesel Film: “Godesbana” Yön: Nursena Şimşek (Akdeniz Üniversitesi)
En İyi Canlandırma Film: “ Kök” Yön: Osman Çubukçu, Önder Menken (Anadolu Üniversitesi)
En İyi Deneysel Film: “Renklerin Düşüşü” Yön: Karis Deniz Kara (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ün.)
Belgesel Dalı Jüri Özel Ödülü: “Afro Türk” Yön: Betül Usta (Akdeniz Üniversitesi)