Hollanda'dan Van Abbe Müzesi, İstanbul’dan Salt, Madrid’den Reina Sofia müzesinin de katıldığı 1980’lere odaklanan Avrupa sergilerinin derdi pekala 'Avrupa projesini terk etme' olarak özetlenebilir. 'Öykü anlatıcılığının yerelleştirilmesi’ olarak da… 'Süreçlere odaklanmak' ve 'heterotopya aracılığıyla' 1980’lerin yazılmamış tarihlerinin neoliberalizme rağmen direnenlerin öyküsünü hem estetik hem de sosyal işaretler olarak çıkarmak da…
Cannes Film Festivali’nden hep “iyi film” ve ödül haberi verecek değiliz… İşte Resmi Program’ın en kötü dört filmi! O kadar kötüler ki merak edip izlemek isteyeceksiniz!
Antik A.Ş. müzayede evinin 28 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştireceği 292. müzayedesinde çağdaş Türkiye resminin usta isimlerine ait değerli tablolar satışa sunuluyor. Müzayedenin yıldızı 500 bin TL açılış fiyatlı Kaçış.
...Yönetmen Guy Cassiers de yaşadığı çağa tanıklık etmekten kaçınmayan, duyarlı ve anti-faşist bir sanatçı… O “Ben politikacı değilim, ama onlara savaşın anlamsızlığını ve dehşetini sahnede fotoğraflarla gösterebilirim’’ diyor. Savaşı, soykırımı, kötülüğün sıradanlığını anlatan oyunlara karşı ilgisiz kalamıyor...
“O halde siyah renkli bir deriye sahip olan bir adamın bu ülkede nasıl bir deneyimi oldu, bundan sonra nasıl bir deneyimi olabilir? Bir zenci nasıl tarih yazabilir, sert ya da yumuşak, politik ya da özel, açık ya da örtülü bir başkaldırı tahriğine kapılmadan düşünebilir ya da nefes alabilir mi?”
George W. Bush’un iPhone'da çöp adam çizerek başladığı ressamlık kariyerinde ulaştığı yeni nokta en az kendi kadar berbat başka bir dünya liderini çizmek.
...‘Rockçuluğun’ sorunu Bruce Springsteen’i sevmesinde değil. Sorun, rockçuluğun rock’un kendisini (ve jazz’ı ve punk’ı ve indie rock’u) tuhaf ve kibirli kılması…