Marslı’nın bir ‘uzay filmi’ olmasını bir kenara bırakıp onu sadece bir ‘hayatta kalma filmi’ olarak okumaya çalıştığımızda da maalesef filmin karakter çalışmasındaki eksiklik daha da belirginleşiyor.
Hale Tenger, “Nerden Geldik Buraya” sergisi dâhilinde Salt Galata’da oluşturduğu evde ‘kalıcı’ geçmişin, anıların kapısını aralıyor. ‘80’li yılların ağırlığını tam da Cizre’de ölülerin buzlara sarıldığı, ürkütücü bir milliyetçiliğin sesinin kornalar, ırkçı saldırılarla arttığı günlerde konuşuyoruz.
"Şimdi kendisinin “Frippertronics” adını verdiği bir ekiple çalışıyor. (Fripp, “Frippertronics”i temelde şöyle tarif ediyor Fripp ve Eno eksi Eno). Bu tanımı farklı durumlara da uyguluyor. Sohbetimiz süresince birkaç defa ifade etmiş olduğu gibi yapması gereken şeyleri hayata geçirmek için nadiren yeterli vakti oluyor. Biz konuşmamızı sürdürürken giyiniyor, gitarının tellerini değiştiriyor ve bir diyapozom yardımıyla gitarını akord ediyor." Evet kesinlikle bu bir Robert Fripp konuşmasıdır. Ve doğrusunu isterseniz mükemmel bir konuşmadır. Çeviri: Özlem Akarsu
Kartpostallardan yansıyan ‘Türkiye, açık şehir’ görüntüleriyle bir dönemin tanıklığına götürüyor Vahap Avşar bizi. Kıyafetinden gözlüğüne belli bir erkek tiplemesinin hâkim olduğu, kadının hemen hemen hiç gözükmediği, askerin mutlak egemenliğini kutsadığı, kim bilir kaç faili meçhulü ‘gezdiren’ beyaz Renault’lu yıllar. ‘70 ve ‘80’li yıllarda sokağın, gündelik hayatın dili doğanın mavi/yeşiline tezat bir karamsarlığı görselleştiriyor.
Tunç Davut’un senaryosunu yazdığı ve yönetmeliğini üstlendiği ilk uzun metraj filmi “Dolanma”; 14-22 Ağustos 2015 tarihlerinde düzenlenen 21. Sarajevo Film Festivali'nin ana yarışma bölümünde büyük ödül "Sarajevo’nun Kalbi" için yarışacak.
Sevdiğimiz Amerikalı romancı Jonathan Franzen'ın denemelerinden oluşan kitabı Uzaktaki Sel Yayınları'ndan çıktı. Kitaptan Çirkin Akdeniz bölümündeki Franzen'in da bir gazeteci gibi katıldığı Kıbrıs'taki kuş avcılarına karşı soluk soluğa bir mücadele verdiği bölümü #sanatatakyazlıkta için seçtik.