Fotoğraf sanatçısı Ömer Orhun, Mili Reasürans Sanat Galerisi’nde açılan “zamandı, yer edindi” adlı sergisinde, alt alta ya da yan yana getirdiği birçok fotoğraf... devamı...
Sanatçı Özcan Kaplan’ın “Kapalı Ağızla Konuşmalar” adlı sergisi Dirimart Nişantaşı Sanat Galeri’sinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi açılışında bir a... devamı...
3. İstanbul Tasarım Bienali'nde bu yıl ilk kez Yaratıcı Mahalleler Programı’yla kent sakinlerinin de tasarımla buluşması sağlanıyor. Programla tasarımcı, tasarı... devamı...
Dirimart Nişantaşı, sezonu 21 Eylül’de Melike Abasıyanık Kurtiç sergisiyle açtı. Sergi, Melike Abasıyanık Kurtiç’in uzun bir aradan sonra açtığı ilk solosu olma özelliğini taşıyor.
Ali Alışır’ın “Kozmos” adlı sergisi; haftanın ilk gününü sendromla karşılayan, diğer günlerini yoğun bir tempoyla geçiren, hafta sonlarını da kölelikten çalınmış iki gün olarak değerlendiren biz modern insanlar için soluklanacağımız, kendimizle ve kâinatla yeniden iletişime geçeceğimiz bir izlek sunuyor.
Kuzgun Acar’ın 1949’da Akademi’ye girmesiyle başlayan ve 1968’e kadar yoğun, 1976’daki ölümüne kadar ise ara ara devam ettiği heykel sanatına kazandırdığı çoğu yapıtı yok oldu. Hatta her zaman çok sevdiği sinema sanatına verdiği ürünlerin -Doğu’da çektiği belgesel filmler- ve sokak tiyatroları için yaptığı maskların bir kısmı da kayboldu. O nedenle en bilinen heykellerinden birinin korunduğunu, sahiplenildiğini bilmek iyi geliyor insana.
Aralık 2015’te gerçekleştirilen Ege Sanat Günleri’nde “Ustaya Saygı, Yaşayan Anıt Sanatçı” sunumlarında, Ali Vatansever imzalı 11 dakikalık bir filmle katılımcıya anlatılmıştı Ayfer Karamani. Seramikte 60. yılına doğru ilerleyen bir sanatçının üretimini, yaşamını 11 dakikaya sığdırmak güç elbet. Ancak filmin merak uyandırdığı ve sizi sanatçının işlerinin peşinden sürükleyebildiği doğru. Ben de her ne kadar takipçisi olsam da filmi izleyince kapısını çalıp sohbet etmek istedim Ayfer Karamani’yle.
Eserlerini oluşturup, parçalayıp apayrı bir biçimde yeniden ortaya koymasıyla bilinen sanatçı Ebru Uygun: “Resim yapmayı, resmetmeyi sevmiyorum. O performansın ve sürecin kendi kendine gelişen oluşumu beni daha çok heyecanlandırıyor.”
28 Mayıs'a kadar sürecek festival Türkiye’den ve yurtdışından çeşitli oyun, dans, performans ve yan etkinliklerden oluşan zengin bir programla tiyatroseverlerle buluşacak.