A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Nada

Tıpkı yağmurda gözyaşları gibi gelecek

“Bütün bu anlar zamanın içinde kaybolacak, yağmurda gözyaşları gibi” Latifa Echakhch’ın sergisinin ismi. Bu isim bir bilim kurgu filminin son sahnesinden alınmış, devamı ise: “Şimdi ölüm zamanı!” Bu sade ama sert sergi derin sularda gezinip şiirsel bir estetiğe bulaşarak Türkiye ve Ortadoğu’nun kaderini sorunsallaştırmış.

Salondaki Mozart, sokaktaki Mozart

İnsan keşfedince “nasıl da gözümden kaçmış” demeden edemiyor. Oldukça geniş ve her ferdi yetenekli Coppola ailesinden Roman Coppola ve Jason Schwartzman’ın dizi projesi Mozart in the Jungle, aslen obua sanatçısı olan Blair Tindall’ın Sex, Drugs & Classical Music isimli hatıratına dayanarak yaratılmış.

Siborg Manifestosu I

Feminist kuramcı Donna Haraway, 14. İstanbul Bienali küratörünün 'ondan çok etkilendim' referansı ve bienal kataloguna "benim için çizimler her zaman canlı gerçekliğin gücü ile biyolojik ve edebi ya da sanatsal olanın bir araya geldiği yerdir. Kendi bedenim de tam anlamıyla işte böyle bir çizimden ibarettir" sözlerini bienal kataloguna alıntılamasıyla yeniden ilgi alanımıza girdi. Haraway'in meşhur Siborg Manifestosu'nu tekrar okumak şart oldu. Ve elbette bazı bölümleri sizler için taze taze yeniden çevirmek...  Çevirmenlerimizden Billur C.Yılmazyiğit'e derin teşekkürlerimizle...

 

Beyaz Gotik!

Monophobia gözü kapalı bir kendinden eminliğin heykelleri… Vahşilikle, doğanın, anima’nın, beyazı dost edinmiş bir gotiğin öz güveni… İhtiyacımız olan bir cüret!

“Finansı anlamak aktivizm için elzem”

Brett Scott, finans sisteminin nasıl işlediğini daha iyi anlamak ve ifşa etmek için iki yılı aşkın bir süreyle türev brokeri olarak çalışmış olan bir antropolog, aktivist ve gazeteci. ‘Karanlık Taraf Antropolojisi ve Finansal Kültürü Hackleme Sanatı’ başlıklı kitabın yazarıyla paranın biçim değiştirmesini, ileri finans sistemlerini, alternatifleri, konunun antropolojiyle olan alakasını ve 9 Ekim’de Akbank Sanat'ta Dr. Ebru Yetişkin ile gerçekleştirdiği konuşmanın sanatla nasıl b(ağ)lar kurduğunu konuştuk. 

Zeynep Oral PEN başkanı olmalı

Almanya, İngiltere ve İtalya'nın aday gösterdiği Zeynep Oral, son 3 aday arasında yer aldı. Zeynep Oral, 150 ülke PEN'i arasından sıyrılıp PEN Dünya Yazarlar Birliği başkanlığı için finale kalan üç aday arasına girdi. Türkiye PEN'in aday göstermediği Oral'ı Almanya, İngiltere ve İtalya aday gösterdi. Dünya PEN Başkanı, 16 Ekim'de bütün merkezlerin oylamasıyla belirlenecek. PEN Dünya Yazarlar Birliği 1921’de Londra’dan yola çıktı. 1950’de Halide Edip Adıvar’ın öncülüğünde Türkiye’de de kuruldu. Altı yıldır PEN’in başkanlık görevini sürdüren Kanadalı yazar John Ralston Saul önümüzdeki ekim ayında bu görevden ayrılacak. Quebec’de gerçekleştirilecek 81. Genel Kongres’inde kurum yeni başkanını seçecek.Uluslararası PEN Araştırma Merkezi, başkanlık seçimleri için üç aday belirlendiğini ilan etti. Açıklamaya göre bu üç aday (alfabetik sırayla): Jennifer Clement (PEN Meksika); Vida Ognjenovic (PEN Sırbistan) ve Zeynep Oral (PEN Türkiye). Dünya PEN Başkanı adaylığı için en az üç ülkenin PEN merkezi tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Buna göre Jennifer Clement’i Meksika, Güney Afrika Cumhuriyeti ve İsveç PEN’leri, Vida Ognjenovic’i Makedonya, Portekiz ve Sırbistan PEN’leri aday gösterirken Zeynep Oral’ı aday gösterenler arasında Türkiye yer almadı. Zeynep Oral Almanya, İngiltere ve İtalya PEN’leri tarafından aday gösterildi. Resmi dilleri İngilizce, Fransızca ve İspanyolca olan PEN’in yüzden çok ülkede merkezi ve dünyada 20.000’i aşkın üyesi var. Yeni başkan, üç yıllık bir süre için 16 Ekim’de bütün merkezlerin oylamasıyla belirlenecek. PEN, edebiyatın yüceltilmesi ve ifade özgürlüğünün gelişmesi için çalışır. PEN sözcüğü İngilizce 'kalem' anlamına gelmekte, ancak Poets (Şairler), Essayists (Denemeciler-Makaleciler) ve Novelists (Romancılar) sözcüklerinin baş harflerinden oluşmakta.

2025-04-19 17:52:42