Michelangelo’nun Toskana’daki villası 8.4 milyon dolara satılık
Rönesansla bütünleşmiş bir sanatçının geniş bahçeli, 200 zeytin ağaçlı evinde kim yaşamak istemez ki? Michelangelo’nun evi bir buçuk yıldır yeni sahibini bekliyor.
için arama sonuçları
Rönesansla bütünleşmiş bir sanatçının geniş bahçeli, 200 zeytin ağaçlı evinde kim yaşamak istemez ki? Michelangelo’nun evi bir buçuk yıldır yeni sahibini bekliyor.
10. Arkitera Ödülleri’nde “Genç Mimar Teşvik Ödülleri”nden birini kazanan Yelta Köm ile mimarlık pratiğini konuşmak için buluştuk, mimarlık camiasına bakış açısından mimari uygulamaların çeşitliliğine uzanan geniş yelpazede bir sohbet oldu: “Mimarlıkta bina ve proje yapmak dışında başka şeyler de yapılabildiğini görmek bence heveslendirici bir şey.”
Rem Art Space, 3 Şubat-6 Mart tarihleri arasında ‘Kilit Taşı’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi farklı tekniklerde oluşturulmuş resim, heykel ve yerleştirme çalışmalarını bir araya getiriyor.
Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar.
Korhan Gümüş tarihsel bir perspektifte geçmişi ve bugünü hatırlayarak hatırlatarak yanıtlıyor: Beyoğlu Nasıl Kurtulur? "...önce "kurtarıcılar"dan kurtarmak gerekiyordu Beyoğlu'nu. Çünkü bu “kurtarıcılar” kamu gücünü kullanarak yarattıkları sınıfsal çelişkiyi azınlıklara karşı halkı kışkırtarak örtmeyi, gizlemeyi başarıyorlardı..."
Fatma Çiftçi, Özgür Demirci, Suat Öğüt, Gökçe Süvari, İrem Tok ve Berkay Tuncay’ın bir araya gelip şekillendirdiği B.İ.T Kolektif’in pilot projesi olan ilk etkinliği; “Her Havuzun Dibi Aynı” ile kaşımızda.
Türkiye’nin önde gelen koleksiyoncuları en değerli oryantalist tablolarını toplumla paylaşıyor. Antik Palace’ta 15 Şubat kadar açık kalacak sergide oryantalizm sanatının usta isimlerine ait değerli tablolar sergileniyor.
Tayvan'ın doğu kıyısındaki okyanus manzaralı Budai'de Sindirella'nın camdan ayakkabısına benzeyen bir yapı yükseliyor. Daha hizmete açılmadan turistlerin ilgi odağı haline gelen stiletto kilisesinin amacı kiliseye daha çok kadın çekmek...
Küratör Adnan Yıldız, Kullanma Kılavuzu üzerine Bedri Baykam'ın yazısıyla başlayan tartışmaya ilişkin sanatatak.com'a özel olarak yaptığı açıklamada Bedri Baykam'ın bazı sorularını yerinde bulsa da Baykam'ın objektif bulduğu Hasan Bülent Kahraman tarihini eleştirdi:
"Bedri Baykam'ın bazı soruları yerinde ama..."
“User’s Manual” tartışmasını Türkiye’de bir zamanlar bienalin nasıl algılandığını hatırlarsak, kim var-kim yok kısırlığından çıkarmak lazım. Elbette Bedri Baykam’ın bazı soruları yerinde, mesela -nerede Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar ama bu soruyu Arter’deki İstanbul ve içme suyu projelerini hatırlatarak çalışkan küratör CCB’ye ya da genel anlamda galeri, kurum ve küratörlere sormak hatta sanatçıların kendisine sormak daha anlamlı olur. Diğer yandan, sanat pratiğini editör ve küratörlükle beraber yürüten Halil Altındere’nin bir görünürlük motivasyonu ya da üstünlük mücadelesi üzerinden ilerlediğini söylemek ona da haksızlık.
Ama bütün bu araştırma ve üretime sadece, -Süreyya Evren’ın sığ bir okumaya hapsettiği- siyasi iklim üzerinden bir etki-tepki önermesi olarak bakamayız, zira dünya değişiyor. Artık doğayı taklit eden bir modern sanatın ötesinde, sanatın propaganda ya da eleştiri üzerinden illüstrasyonlaştığı okumaları geçtik. Kültürel referans ve birikim üzerinden, çoğullar ve modernler üzerinden kurulan bir tarihler toplamının imkansızlığını konuşalım.
Özneden, hayalgücünden ve ilhamdan bahsedelim. İnternette dolaşan tarihten ne haber?
Ulusalcı Baykam bütün siyasi defosuna rağmen Kahraman’ı objektif buluyor. Aynı Kahraman beni o kitapta çok güldürmüştü.
Ahmet Öğüt’ü Seksenler'den çıkarttı, yok kendi küratörlüğünden 3. tekil şahıs şizofrenisiyle, Beral Madra ve Vasıf Kortun ile beraber ‘çekirdek kadrodan’ diye bahsetmişti. Yok, bu da fazla.
Thomas Hirschhorn işi gibi bunlar. Too too Much Much.
Tarih yazmak, başlı başına bir görsel okumalar ve görsel düşünmeler sorunu.
Gelin şehrin haritasına bakalım. Masada programları yürütenlerin kim olduğunu görelim. Uluslararası düzeyde tek araştırma ve prodüksiyon yapan Salt’ta Vasıf Kortun’un modernizm, sosyoloji ve mimari araştırma kanalları dışında uzun vadeli bir proje var mı? Arter’se işleri kutularından çıkarıp asmaktan öte bir üretim imkanı, üzerinden milyonlarca insan geçen bir lokasyonda olduğunu anlamaya çalışan katılımcı bir projeye yer verdi mi?
Aksanat’ta gördüklerimiz konusunda çok acımasız olacağım. Ne fotokopiden Marcel Broodthaers ne de üç boyutsuz, ikinci el ve fotoroman seviyesinde metinlerle döşeli bir Louise Bourgeois. Mezar kazıcılığı. Istanbul Modern’inse sorunu aşılamayan türden bir muhafazakarlığa övgü. Cennet Cehennem, Kayıp Dünya...
Masada birbiriyle konuşanlar bunlar olunca ne tarihten bahsetmek gerek ne de listelerden. Bence şehrin sanat haritasından ve bu haritadaki noktalardaki programları yürütenlerden bahsetmek gerek. Takvimlemek demenin programlamak demek olmadığı gibi, sunmak da sergilemek ve sergi yapmak değildir."
Tartışmayla ilgili diğer yazılar için:
Ali Şimşek yazdı:
http://sanatatak.com/view/Versiyon-Iki-Sanat-Tarihi-ve-Sol-Liberalizm/2056
Bedri Baykam yazdı:
http://sanatatak.com/view/Sanat-tarihini-kafasina-gore-yazmak/2051
Esra Aliçavuşoğlu yazdı:
http://sanatatak.com/view/Sanat-tarihini-sadece-sanat-tarihciler-yazmaz/2059
Çalışmalarıyla uluslararası müze koleksiyonlarında yer alan Boris Becker ve Murat Germen‘in video tekniğiyle gerçekleştirdiği “Yeni Kent Manzaları Video Programı: Köln Istanbul”; Akbank Sanat, Goethe Institut Istanbul, Labor, Köln iş birliği ile Aralık ayında Akbank Sanat’ta izleyiciyle buluşuyor.