A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

MAMA

Hale Asaf’ın Çıplak resmiyle ilgili ilginç iddia

Sanat tarihçisi ve eleştirmen Burcu Pelvanoğlu, Kültür Servisi sitesine yazdığı yazısında Çıplak sergisindeki Hale Asaf resmiyle ilginç bir iddiada bulundu:

"Hale Asaf, son yıllarda Paris’teki antikacı-müzayedeciler tarafından fazlasıyla suistimal edilen bir sanatçı. Sergide yer alan resmi ise, hiç içime sinen bir resim değil. Elbette, bunun çıplak gözle iddia edilmesi zor ama çıplak gözle rahatlıkla söylenebilecek olan bir şey varsa, o da resmin sanatçıdan sonra müdahale gördüğü. Hale Asaf, kendi kuşağının Paris’te de başarı göstermiş en önemli sanatçıları arasında ve “çıplak”ları ile ünlü bir sanatçı da değil.

Sergi için getirebileceğim tek eleştiri, keşke bu resmiyle bu sergide yer almasaydı olur. Yokluğu sergiyi eksik kılmazdı ama bu resimle varlığı serginin kalitesini maalesef düşürüyor. Kuşkusuz bu durum, Türkiye’de ekspertiz meselesinin kurumsallaşamamasından kaynaklanıyor."

Sanatın geleceği nedir?

Bu yazı stereo-reality kavramına uyum sağlamak amacıyla yazıda temel programa dili Html (Hypertext markup language-Hiper metin işaretleme dili) kullanılarak ikili bir dil oluşturulmaya çalışılarak yazıldı. Bu dil web sayfalarının oluşturulmasında kullanılan temel araçlardan biri, tek kullanım alanı bu olmayarak web sayfalarında gördüklerimizin arka planı ve bilgisayarın kendi gerçekliği, sanal gerçekliğin "günlük" dili. 

Mülteci meselesi üzerine sanat yapmak

Genel yayın yönetmenimiz Ayşegül Sönmez, SSM'de 17 Şubat'ta Tahincioğlu katkısıyla açılacak Mack solosu nedeniyle Düsseldorf’ta atölyesinde ziyaret ettiği Heinz Mack’e Ai Weiwei’nin mülteci pozunu ve politik sanatın ne olduğunu sordu. Soruşturmamıza Diyarbakırlı sanatçılar Berat Işık ve Cengiz Tekin de katıldı. 

Freud’la bir söyleşi

Sigmund Freud dünyanın entelektüel hayatında önemli bir rol oynadı öyle ki tıpkı Bernard Shaw gibi neredeyse bir insan olmanın ötesine geçti. O medeniyetin evriminde somut bir tarihsel yer verebileceğimiz kültürel bir güç oldu. Freud, psikanalizin tarihi konulu bir araştırmada, kendisi hakkında şöyle konuşmuştur; “Beni Kolomb’la, Kepler’le, Darwin’le karşılaştırdılar ve beni bir kötürüm ilan ettiler.” Bugün bile onu bilimsel bir maceraperest olarak gören birileri vardır. Gelecek onu Bilinçaltı’nın Kolomb’u olarak göklere çıkaracak. 

 

Yalnızca Cathay’e yeni bir geçiş arayışında olan Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmişti. Ruhsal sağaltım biliminde yepyeni bir yöntem bulmaya kalkışan Freud, insan zihninin gizli kıtasını keşfetti. Freud, bizi çocukluğumuza  ve ırkımızın geçmişine bağlayan özel içsel güçlerimizi önümüze serdi. Psikanalizin ışığında ilk kez insan doğasının sırrını anlayabildik. Birkaç kez Freud’un konuğu olma şerefine eriştim. Her seferinde bana büyüleyici kişiliğinin birdenbire ortaya çıkıp gizlenen yeni pırıltılarını sergiledi.    

 

G.S.Viereck-1927

Yazı yazmak da sergi yapmak da mimarlığa dahil

10. Arkitera Ödülleri’nde “Genç Mimar Teşvik Ödülleri”nden birini kazanan Yelta Köm ile mimarlık pratiğini konuşmak için buluştuk, mimarlık camiasına bakış açısından mimari uygulamaların çeşitliliğine uzanan geniş yelpazede bir sohbet oldu: “Mimarlıkta bina ve proje yapmak dışında başka şeyler de yapılabildiğini görmek bence heveslendirici bir şey.” 

2024-11-26 04:40:36