2016'nın ilk ayı nasıl geçti? Umarız iyidir ama her hâlükârda önümüzdeki 11 ayın tedbirini almak için burcunuza göre 2016 yorumlarını okumakta fayda var.
14 yıl aradan sonra 10'uncu sezonuyla geri dönen ve The X-Files mitolojisinin temellerini yerinden oynatmaya çalışan yeni The X-Files izlenmeyi ne kadar hak ediyor?
!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin yılın en iyi aktivist belgesellerini buluşturduğu, Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’na katılacak filmler belli oldu. Yarışmaya Türkiye’den Berke Baş ve Melis Birder’in birlikte yönettiği “Bağlar” katılıyor.
Lübnan Plastik Sanatlar Birliği Ashkal Alwan kurucusu ve yöneticisi Christine Tohme, hakkında tutuklama emri olduğu gerekçesiyle pasaportunu yenileyemedi. Küratör bu hamlenin politik olduğunu düşünüyor.
Banksy gelmedi, eserleri geldi. Aslında Banksy'nin bu sergiden haberi yoktu. Bu sergi Banksy'ye yakışmadı ama geliri bağışlanacak dendi. İstanbul'da 2016'nın en olaylı sanat hadisesi The Art of Banksy'yi bir de yazarımız Yağmur Yıldırım değerlendirdi.
Uluslararası sol, neoliberalizme karşı direnmenin acı gerçeğiyle yüzleşmek yerine kendi imajını yarattı. Uluslararası solun postmodernizme inanmaya ihtiyacı yoktu çünkü o postmodernizmin ta kendisiydi...
Anadolu Kültür ile !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali ortaklığıyla 2015 yılında kurulan ve Açık Toplum Vakfı’nın ana destekçisi olduğu Yeni Film Fonu’nun ikinci döneminde desteklediği filmler belli oldu.
Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastiâo Salgado’nun “İşçiler” adlı ikonik sergisi, çeşitli metropolleri dolaştıktan sonra İzmir’e de geldi. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki işçilerin çıplak gerçeğini ortaya koyan sergi, modern dünyanın vicdanını sarsan uzun yolculuğunu sabırla sürdürüyor.
Soru şu: Melih Gökçek’in heykelleri bir zevksizlik olarak görülüyor ve küçümseniyorsa bunun güncel sanat ile bağı nedir? Aynı heykeller İstanbul Bienali’nde görünseydi nasıl bir algı üretecekti? Melih Gökçek bir küratör mü olacaktı? Tabii ki değil!