A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

LED

Sahil benim stüdyom

Ai Weiwei’nin Yunanistan’nın Midilli Adası kıyılarında soğuk çakıl taşlarının üzerine uzanıp Alan Kurdi’nin Türkiye kıyılarında kumlara uzanmış küçük bedenini taklit ettiği bir fotoğrafı mülteci sorununun bir kez daha gündeme gelmesine yardımcı oldu.

Barışa Pencere Aç: Güncel sanat güncel savaşa karşı

Doğu'da savaş tüm şiddeti ile devam ederken, sanatın savaş karşıtı ve eleştirel ruhunun bu olanlara nasıl hızlı ve görünür bir biçimde yanıt verebileceğini ve neler yapılabileceği üzerinde tartışırken, güncel sanat tarihine referansla bir çağrı başlatıldı. Hakan Topal ile Didem Yazıcı'nın geliştirdiği diyalog güncel sanat camiasını savaşın karşısında, barışın yanında durmaya çağırıyor.

“Gelişigüzel değil hiçbir şey”

Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar. 

 

İki ayrı fuarda iki Silvan ablukası protestosu

Sanatatak genel yayın yönetmeni Ayşegül Sönmez, Contemporary İstanbul ci dialogues için moderatörlüğünü yaptığı, Marcus Graf, Esra Aliçavuşoğlu, Ingo Arend’in konuşmacı olarak katıldığı “Tehdit ve Kriz altında Sanat Eleştirmenliği” başlıklı paneli bir eylemle başlattı. Ayağa kalkarak arkasındaki duvara Silvan 12 gündür abluka altında farkında mısın yazılı çıkartma yapıştırmasının ardından Paris’te yaşananlardan sonra tehdit ve krizden ne anlamalıyız sorusuyla oturumu başlattı.

Bob Dylan’ın 1964 tarihli times they’re changing başlıklı şarkısını da dinleterek Dylan’ın yazar ve eleştirmenlere yüklediği rolü tartışmaya açtı. Almanya’dan gelen konuşmacı eleştirmen Ingo Arend, sanat eleştirmenlerinin ve yazarların artık Dylan’ın bahsettiği gibi bir dünyada yaşamadığını, 1960’lı yılların çoktan geçmişte kaldığını ifade etti. Graf’ın Almanya’dan farklı olarak Türkiye’deki çağdaş sanat eleştirisinin kısırlığına, Türkiye’de eğitimin eksikliklerine dikkat çektiği konuşmada, Esra Aliçavuşoğlu, Gezi’den sonra sanatın ne olduğunu nasıl tartıştıysak Paris saldırılarından sonra da aynı tartışmaları yine gündemimize alacağımıza dair görüşlerini dile getirdi. Ayşegül Sönmez paneli Ahmet Kaya’nın Kum Gibi şarkısıyla kapattı.

Aynı saatlerde Tüyap kitap fuarında yaptığı mizah konulu konuşmasında gazeteci yazar Vivet Kanetti, Silvan 12 gündür abluka altında farkında mısın başlıklı bir pankart açarak Pıtırcık kitaplarının çevirmeni olarak Silvan’daki çocukların ellerinden alınan şakalaşma hakkını gündeme getirdi:

“Silvan’da dünyanın tüm Pıtırcıkları gibi arkadaşlarıyla şakalaşma hakkını kullanması gereken 8000 Pıtırcık, 12 gün okula gidemedi. Bugün söyleşimizin Ramize Erer ve ben konuklarıyla bu gerçeği ve elbette Paris’teki trajediyi de paylaştık.”

Van Gogh Londra’da Tissot’ya baktı

Esen Kitap'tan çıkan Sevgilim Londra kitabıyla Vincent van Gogh ile Londra'da uzun incelikli bir yürüyüşe çıktık sahiden. Kitabın en ilginç tarafı Van Gogh'un 1873-1876 yılları arasında yaşadığı Londra'daki ziyaret ettiği müzelerde hangi ressamların etkisinde kalıp mektuplarında onlardan bahsetmesini aktarışıydı. O ressamlardan biri de James Tissot'du. İşte kitaptan Tissot ve Güvertedeki Balo'sunun hikayesinin anlatıldığı bölümü sizin için yayınlıyoruz. 

2024-11-19 23:15:50