"Yüksel Arslan, sanat üzerinden kendini ifşa yollarını aralarken neredeyse 'kendinden' bir sanat akımı yarattı ve arture olarak tanımladığı işlerini, sanatsal olarak tanımlanan eserlerin ötesine yerleştirerek sanat için yeni bir ontoloji belirlemeye ya da ontolojik bir gereksinimin olmadığını göstermeye çalıştı."